Ana Sayfa Genel Peugeot otonom için kolları sıvadı

Peugeot otonom için kolları sıvadı

Elektrikli araç çözümleriyle sürdürülebilir mobilite alanında da iddialı olan Peugeot ayrıca otonom sürüş alanında da öncü bir rol üstleniyor. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenen Peugeot Instinct konsept markanın otonom sürüş özelliğine sahip araçlara bakış açısını ve iddiasını gözler önüne seriyor.

Peugeot’nun 2019 yılından itibaren benzinli ve elektrikli hibrit araçların devreye alınmasına yönelik teknolojik çözümlerin çeşitlendirilmesi noktasında son derece kararlı olduğunu tekrar hatırlatan Imparato: “Bu alandaki gelişmelerin bir yansıması olarak sizlere yeni Peugeot Partner Tepee Electric modelimizi sunmaktan memnuniyet duyuyorum. Partner Tepee başarısını iç mekan konforu, modülerlik ve pratiklik üzerine inşa etti. Elektrikli versiyonu ise bütün bu önemli avantajları sıfır emisyon mobilitesinin avantajı ile birleştiriyor. Sürdürülebilir mobilite geliştirme noktasında uluslararası pazarlarda kilit rol üstlenen Peugeot herkese etkin bir mobilite çözümü sunma misyonuyla hem günümüz hem de gelecekteki gelişmelerin merkezinde yer alıyor.” dedi.

INSTINCT KONSEPT

2017 Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarında yapmış olduğu değerlendirmede otonom sürüş teknolojilerine de değinen Jean-Philippe Imparato: “Otonom sürüş özelliğine sahip otomobiller, bir sonraki büyük otomotiv devrimi. Her üretici bu teknolojiyi kullanmak istiyor. Ürünlerini diğerlerinden ayırmanın tek yolu bu teknolojiyi bizzat tasarlamak ve uygulamaya koymak. Peugeot Instinct Concept bizim izleyeceğimiz yolu gözler önüne seriyor.” dedi. Peugeot Instinct Koncept, yolcuların araç içinde geçirdikleri zamanın tamamından faydalanmasını sağlayan ilk otonom sürüş özelliğine sahip otomobil konsepti. Seyahat eden herkes, seyahat süresinin tamamını dilediği gibi kullanabiliyor. Zamanın son derece kıymetli olduğu bir çağda bunun çok önemli bir avantaj olduğunu ifade eden Başkan Imparato: “Kazanılan zaman her bir yolcuya özgürlük ve seçim hakkı tanıyor.” dedi. Başkan bu özgürlükleri: “Sürme veya başkasının sürmesine izin verme özgürlüğü, yumuşak veya sert olmak üzere sürüş stilini belirleme özgürlüğü, kabin içerisinde sunulan üstün konfor ve ergonomi özellikleri sayesinde çalışma veya rahatlama özgürlüğü ve araç içi eğlence sistemlerini seçme özgürlüğü.” şeklinde sıraladı.

ZAMANDAN TASARRUF

Projenin en önemli aşamasının Peugeot i-Cockpit’i öncelikle otomobilin otonom sürüş özelliğine adapte olan, ama her şeyden önce her bireyin alışkanlıklarına ve kişiliklerine de adapte olmayı sağlayan Peugeot duyarlı i-Cockpit’e dönüştürmek olduğunu ifade eden Jean-Philippe Imparato: “Bağlanabilirlik hizmetleri ve nesneleri kendi bedenlerimizin bir uzantısı haline geldi. Artık bunlar olmadan yaşayamıyoruz. Peugeot Instinct Konsept yolculara dış dünyayla ve kendi yakın çevreleri ile görünmez bir ağ kurarak bu bağlantıyı bütünleştiriyor. Dahası teknolojinin ve bağlanabilirlik kavramlarının da ötesinde, Peugeot, otonom sürüş özelliğine sahip araçları her bir bireyin zamanı çok daha verimli kullanabileceği ve zamanda tasarruf edebileceği bir özgürlük alanı olarak görüyor.” dedi ve ekledi: “Peugeot Instinct Konsept, her bir yolcuya kendi evlerinin mobil bir uzantısını andıran ve onlara sunulan zamandan tam olarak faydalanma imkanı tanıyan tanıdık bir alana sahip olması için eşi benzeri görülmemiş bir fırsat sunuyor.”

3008 DKR

Peugeot’nun motorsporlarındaki başarısına da değinen Peugeot’nun Başkanı Jean-Philippe Imparato: “Hanımlar ve beyler. Arkasında iki yüzyıllık köklü bir geçmiş olan Peugeot markasının tüm personeli, tutku ve enerjiyle geleceğin motorlu araçlarının yaratılması için çalışıyor. Peugeot Instinct Konsept onların çabalarının mükemmel bir göstergesi. Hepimiz, Peugeot’yu kazanan bir marka yapmak için motiveyiz, hevesliyiz ve kararlıyız. Geçtiğimiz ocak ayında dünyanın en zorlu, en yorucu ve dayanıklılık gerektiren rallisinde ilk üç sırada yer alarak tarihi bir zafere imza atan 3008 DKR modelimizin bu ruha tanıklık ediyor. Dakar Rallisi’ndeki bu son zafer, Peugeot Total Team tarafından yapılan işin kalitesini ve teknik sistemlerimizin etkileyici performansını ortaya koyuyor. Bu, Peugeot Sport takımının inanılmaz bağlılığının meyvesi. Bu sıkı çalışma ve bağlılık karşılığını verdi. En önemli gücümüz olan takım ruhu günü kazandı. Peugeot’nun her alanda en iyi ve formda olduğunu kanıtlayarak yıla iyi bir başlangıç yaptık. Aynı inanç ve enerji ile devam edelim. Herkese sonsuz teşekkürler.” dedi.