150 bin lira altına cep dostu otomobil kalmadı

En ucuz araba fiyatları aramak artık samanlıkta iğne aramak gibi. Pandemi sonrasında iç pazarda aslında güzel bir yıl geçiriliyor. Fakat sektör temsilcileri bunun bir kırılma noktası yaşayacağını tartışıyor. Artan kur ile birlikte yükselen vergi matrahları en ucuz otomobilin fiyatını bile zirveye taşıyor. Sadece Kasım 2020’den bu yana en ucuz otomobilin fiyatı yüzde 23 artarken, ayağımı yerden kessin demeye artık 150 bin lira bile yetmiyor. Asgari ücretli bir kişi en ucuz araca sahip olmak için yemeden içmeden 4.6 yıl çalışması gerekiyor.

ALİ YILDIRIM

En ucuz araba fiyatları aramak artık samanlıkta iğne aramak gibi. Bu yüzden Türkiye otomobil pazarında Avrupa’nın en dikkat çeken ülkelerinden biri. Hem üretim hem de iç pazarın oldukça canlı olduğu ülkede, demode vergi sistemi nedeniyle fiyatlar bir hayli yüksek. Kasım 2020 yılında kampanyaların da etkisiyle ülkemizde sıfır araç almak için 130 bin lira yeterken, artık orta donanımlı ucuz araç için bile 200 bin liranın üstünü gözden çıkarmak gerekiyor. Bugün Türkiye pazarına baktığımızda pandemi sonrasında rekorlara imza atan bir talep var fakat bunun da bir kırılma noktasının olması bekleniyor. Kullanım rahatlığı ve artan donanımlarıyla birlikte otomobiller günümüzde artık bir ihtiyaç haline geldi. Fakat, ekonomik gelişmeler ve yaşam şartlarının iyileşmesiyle birlikte herkesin ulaşabileceği fiyatlara satılmaya başlanan otomobiller, artan donanımlar ve yeni teknolojili motorlarla birlikte bu özelliğini kaybetmeye başladı.

TÜRKİYE’NİN EN UCUZU 30 BİN LİRA ZAMLANDI

Kurlardaki artışın fiyatlara yansıması ve artan ÖTV oranlarıyla birlikte ekonomik otomobillerin fiyatları bir çırpıda 160 bin lira oldu. Böylece Kasım 2020’den bugüne en ucuz aracın fiyatı yüzde 23’ün üstünde arttı. Günümüzde en küçük sınıfta (A) yer alan bir otomobil için bile 160 bin lirayı geçmek gerekiyor. Bu duruma rağmen tüketiciye uygun fiyata araç satmayı hedefleyen markalar da var. Ancak Çinli markaların Türkiye pazarından çekilmesiyle birlikte fiyatlar otomatikman yükselmiş oldu. Avrupalı üreticilerse özellikle giriş versiyonlarının fiyatlarını düşük tutarak otomobil hayali kuranlara destek olmaya çalışıyor. Buna rağmen Türkiye’de bugün itibariyle satılan en uygun fiyatlı modelin etiketinde tüm imkanları kullanarak kampanyalı fiyatlar 159 bin 900 liradan başlıyor. Kampanya koşulları göz ardı edildiğinde 160 bin liranın altında sıfır araç yok. En ucuz ilk 15 araca baktığımızda ilk 5 sırada yerli modellerin başı çektiği görülüyor.

EN UCUZ ARABALAR YERLİLERDEN BAŞLIYOR

Fiat’ın sedan pazarındaki başarılı oyuncusu Egea sedan, 159 bin 900 başlayan fiyatıyla en ulaşılabilir otomobiller listesinin başında. Onu B segmentinde adından oldukça söz ettiren Hyundai i20 takip ediyor. 161 bin liralık fiyatıyla sahip olan i20’yi markanın Türkiye’de ürettiği bir diğer model olan i10 ile aralarında bin 500 liralık fark var. Kısa bir süre önce yenilenen Dacia Sandero da ilk 5’teki en ucuz otomobillerden. 164 bin 900 liralık araca benzinli-manuel kombinasıyonu eşlik ediyor. Renault Clio da listenin 5’inci sırasında yer alıyor. 169 bin 900 liralık etikete sahip olan araç, baz donanımlı listesindeki bir diğer model.

OTOMATİK VE UCUZ OLSUN DEMEK 175 BİN LİRA

Listenin devamında toplamda 15 araç gözüküyor. Tüm modeller baz versiyon olurken, sadece benzinli seçenekler sunuluyor. Fakat bunun nedenleri arasında artık markaların dizel motorlardan elini ayağını çekmesi gelirken, bazı modellerde fiyatların da dizelle şiştiği görülüyor. Böylece artan kur ve vergi baskısıyla bugün bir asgari ücretli sıfır araç olmanın hayalini bile kuramıyor. 15 araçlık listedeki iki farklı otomatik şanzıman seçeneği bulunuyor. Bunlardan biri Kia Picanto diğeri ise Hyundai i10. Picanto, 176 bin 900 liralık etiketle en çok tercih edilenler arasında yerini alıyor.