Geçtiğimiz yıl yeni kurumsal stratejik kimliğini açıklayan Renault Grubu, Renaulution kapsamında Dacia hedefini ‘ulaşılabilir fiyatlı mobilitede lider marka olma’ olarak paylaştı. 18 yılda 7.5 milyon otomobil satan marka, akıllıca harcama yapan, özgürlüğe düşkün ve aşırı tüketimden kaçınan kullanıcıların beğendiği bir otomobil vizyonu ortaya koyuyor.
ALİ YILDIRIM-PARİS
Geçtiğimiz yıl yeni kurumsal stratejik kimliğini açıklayan Renault Grubu, Renaulution kapsamında Dacia hedefini ‘ulaşılabilir fiyatlı mobilitede lider marka olma’ olarak paylaştı. 18 yılda 7.5 milyon otomobil satan marka, akıllıca harcama yapan, özgürlüğe düşkün ve aşırı tüketimden kaçınan kullanıcıların beğendiği bir otomobil vizyonu ortaya koyuyor. Dacia, Renaulution planının sunulmasından yirmi ay sonra kendi marka tarihinde yeni bir sayfa açtı. Marka, müşterilerine ödediklerinin karşılığında en iyisini sunma vizyonundan vazgeçmeden çekiciliğini artırıyor. Dacia bunun için geçtiğimiz aylarda yeni bir kimlik, yeni logo, yeni showroomlar, yeni tasarım ve yeni renklere büründü.
YENİ KONSEPT MANIFESTO
Marka aynı zamanda MANIFESTO konseptiyle çekici, sağlam, uygun fiyatlı ve çevre açısından verimli bir otomobil için benzersiz vizyonunu da yeniden ortaya koyuyor. MANIFESTO konsept modeli, Dacia’nın gelecekteki modellerinde kullanılacak olan yenilikçi çözümlerin uygulandığı, doğayla bağlantılı ve çevre dostu bir araç. MANIFESTO konsepti geleceğe yönelik yeni bir model olmayacak ancak markanın başarısını oluşturan değerleri ve nitelikleri daha da ileriye taşıyacak.
FİYAT PERFORMANS MARKASI
OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
MAİS A.Ş. Genel Müdürü Berk Çağdaş, “Bir otomobilde gerçekten olması gereken özellikleri gelişen teknolojiyle sürekli güncelleyen Dacia, akıllı çözümler sunan bir fiyat performans markası olarak müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap veriyor. Yenilenen ürün yelpazesi ve MANIFESTO konsept otomobili, yeni marka kimliğiyle birlikte Dacia’nın maceracı ruhunun bir göstergesi. 2022 Ağustos sonu itibarıyla Dacia Türkiye olarak yüzde 5,2 pazar payı ve 23 bin 861 adet satışla toplamda yedinci, binek otomobil pazarında altıncı, ithal markalar arasında ise en çok satılan ikinci marka konumunda bulunuyoruz. Duster ise aynı dönemde 16 bin 936 satış adeti ile SUV pazarının lideri ve en çok satılan ithal model. SUV segmentinde ilk günden bu yana ezber bozarak dengeleri değiştiren Duster aynı zamanda son 10 yıldır 4×4 segmentini aralıksız liderliğiyle domine ediyor. Türkiye, 2022 Ağustos sonu itibarıyla 169 bin adet ile dünyada en çok Duster satılan dördüncü ülke olarak dikkat çekiyor. Tüm bu veriler Dacia’nın Türk tüketicisi tarafından ne kadar beğeni topladığını ortaya koyuyor. Temel felsefesinden vazgeçmeyerek kendini yenileyen Dacia markası, emin adımlarla yoluna devam edecek. 2023 yılında hedefimiz, 2004 yılında giriş yaptığımız Türkiye pazarında toplamda yarım milyonluk satış adedine ulaşmak” ifadelerini kullandı.
JOGGER İLE DOĞAYA AÇILACAK
Güvenilirlik ve sağlamlık özelliğiyle Dacia, otomobillerini giderek artan müşterilerinin boş zamanlarında keyif aldığı outdoor etkinlikleri ve profesyonel çalışmalar için ideal yol arkadaşı haline getiriyor. Dacia ilerleyen günlerde, özel olarak arazi sürüşü için tasarlanmış model yelpazesini güçlendirerek bu pazar trendiyle uyumlu bir adım daha atacak. Marka, 2023’te Jogger ile bagaj alanını zorlamadan çift kişilik bir yatak kuran kit dahil olmak üzere, dış mekan etkinlikleri için tasarlanan dört tekerlekten çekiş sistemleri ve donanımları sunmaya devam edecek. Üstelik dört kişilik bir aile, yaşam alanlarını genişletmek için yolcu bölümüne bir çadır bile bağlayabilecek. Yakıt tasarrufu da kullanıcıların bütçeleri ve çevre için fayda sağlıyor. Örneğin Jogger, 7 koltuklu rakiplerinden 300 kg daha hafif.
GERİ DÖNÜŞÜMLÜ MALZEME ORANI ARTIYOR
Geri dönüştürülmüş malzemelerin yoğun bir şekilde kullanılması Dacia için bir başka öncelik. Duster’da kullanılan plastiğin yüzde 12’si geri dönüştürülmüş durumda. Bu, Avrupa pazarındaki yeni otomobillerin ortalamasından çok daha fazla. Burada Dacia yine müşterilerin çıkarlarını çevresel hassasiyetle birleştiriyor. Dacia, daha ileri giderek modellerinde daha fazla geri dönüştürülmüş plastik kullanmayı amaçlıyor. Hedef, yeni nesil Duster’da geri dönüştürülmüş plastik oranının yüzde 20 olması. Günümüzde yoğun olarak uygulanan gözden uzak parçaların yanı sıra, daha nadir olarak uygulanan gövde parçalarında da geri dönüştürülmüş plastik kullanacak. Dacia bunu Sandero Stepway’in ön tamponunun altındaki koruyucu plaka ile yapmaya başladı. Markanın mühendisleri malzeme üzerinde yaptıkları ince ayar ile bunu bir sonraki seviyeye taşıyacak. Starkle® adlı geri dönüştürülmüş bileşen çevre dostu olarak öne çıkarken, aynı zamanda sağlamlık ve zarifliği bir arada sunuyor.
YENİ DİJİTAL SHOWROOM KONSEPTİ
Dacia’nın tarihindeki yeni dönem, markanın müşterilerle olan etkileşimlerinde, onlara sorunsuz, keyifli ve marka ötesinde bir deneyim yaşatmak için bir adım değişikliği içeriyor. Markanın yenilenme süreci Dacia yetkili satıcılarına da yayılmaya başladı. Yeni showroomlar ultra esnek, çevreye duyarlı, amaç ve makul fiyat odaklı olarak öne çıkıyor. Dacia, bunu yapmak için özellikle akıllı telefonlarda artırılmış gerçeklik kullanarak fiziksel ve sanal deneyimleri birleştiriyor. Dacia CEO’su Denis Le Vot, “Dacia, yıldan yıla yeni müşterileri kendine çekmeye devam ediyor. Bu yeni müşteriler, sorumlu bir toplum ve otomobillere yeni bir bakış açısı hedefliyor. Dacia modelleri, içeriği dolu, konforlu, görsel olarak çekici ve açık ara en uygun fiyatlı oldukları için müşterilerimiz nezdinde öne çıkıyor. Bir Dacia satın alınırken tam olarak ihtiyaç duyulanın yanı sıra cezbedici bir tasarıma, ek bir maliyet olmadan sahip olunabiliyor.” dedi.
DOĞA İLE FİLTRESİZ TEMAS
MANIFESTO konsept aracı, her zamankinden daha yalın ve daha gerçek bir deneyim sağlamak için ihtiyaçları yeniden tanımlıyor. Yolcular ve çevre arasında filtre yok, kapı yok, pencere yok, ön cam yok ve tamamen doğayla iç içe. Outdoor etkinliklerinin keyfini çıkarırken, bagaj kapağı yerine farklı amaçlara hizmet eden kullanışlı bir çalışma alanı da sunuyor. Yolcular doğaya yakın olabiliyor, aynı zamanda akıllı telefonlarında sunulan hizmetlerle bağlantıda kalabiliyor. Dacia’nın basit, etkili ve ekonomik “Kendi Cihazını Getir” yaklaşımı, bir akıllı telefonu ön konsola ve araç bilgisayarına tamamen entegre etmeyi mümkün kılıyor. Bu sistem, markanın birçok modelinde mevcut ve gelecekte daha da gelişecek. MANIFESTO, gelecekteki modellere eklenecek olan bir başka yenilikçi çözümün de öncüsü. Bardaklık, askılık gibi birçok amaca hizmet eden YouClip gibi kullanışlı ve modüler aksesuarlar, konsept araçta dikkat çekiyor. Dacia’da genellikle havalı olan, kullanışlı olan ile örtüşüyor. Tek fara sahip olan konsept araçta far, güçlü bir el feneri olarak kullanılmak üzere çıkarılabiliyor.
KOLTUK KILIFLARI UYKU TULUMU OLUYOR
MANIFESTO, bir otomobili insanlarla doğayı birbirine bağlayan bir aracı haline getirerek sınırları daha da zorluyor. 4 tekerlekten çekiş, yerden yüksek yapı, büyük tekerlekler ve en zorlu araziye dayanacak şekilde üretilen bir gövde dahil olmak üzere tüm arazi özelliklerine sahip. Araç su geçirmez. İçi su jeti ile temizlenebiliyor. Çıkartılabilen koltuk kılıfları saniyeler içinde uyku tulumu haline geliyor. Taşıyıcı barlar farklı kullanım amaçlarına uygun olarak ayarlanabildiğinden, portbagaj her türlü yükü taşıyabiliyor. Özel ve çıkarılabilir bir batarya ev tipi bir priz üzerinden farklı cihazlara güç sağlıyor. Bu, MANIFESTO’yu herhangi bir outdoor etkinliğinde gereksinimleri karşılayan bir enerji kaynağına dönüştürüyor.
İÇ MEKAN MANTARDAN
İç mekan, ön konsolu kaplayan mantar gibi doğal malzemelerle donatıldı. Ayrıca güncel Dacia modellerinde olduğu gibi dekoratif krom kaplama da bulunmuyor. Tasarruflu olmasının yanı sıra çevre dostu olmak da hedeflendiği için, MANIFESTO konsept araçta havasız lastik de bir başka yenilikçi özellik olarak dikkat çekiyor. Burada temel ilke olarak dayanıklılık gözetilirken, delinmeyen lastiklerin kullanım ömrü uzuyor.