Artan maliyetler ve tedarik sorunu karşısında aradığını bulamayan kiralama sektörü, müşterilerin taleplerini karşılamak adına hem ikinci el araç kiralıyor hem de kontrat sürelerini uzatıyor. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Başkanı Ekici “Artan araç maliyetleri sebebi ile sektör müşterileri de bu dönemde araç politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar” dedi.
ALİ YILDIRIM
Türk otomotiv sektörü 2022’yi beklentilerin altında kayıpla kapatmaya hazırlanıyor. 2023 yılında da belirsizliklerin süreceği tartışılırken, hala yüksek maliyetler, Avrupa’da yaşanan kriz, tedarik süreçleri kur bazında fiyatları vurmaya devam ediyor. Türkiye’de de yüksek vergi, belirsiz ekonomi, yüksek kur, faiz sorunu ve seçim ekonomisi zor bir dönemin daha başlangıcının işaretleri. Yaşanan tedarik sorunları ve maliyet artışlarıyla yeni araç bulmakta zorlanan tüketiciler karşısında şirketler de bu durumdan şikayetçi. Zor bir yılı geride bırakmaya hazırlanan kiralama sektörü, bu sene ihtiyaç duyduğu araç seviyesine ulaşamadı. Artan fiyatlarla birlikte hem kiralamacılar hem de müşteriler araç politikalarında değişiklik yapmak zorunda kaldı. Yıl sonuyla birlikte değerlendirmede bulunan Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici “Sektör temsilcileri müşterilerini araçsız bırakmamak adına çözümler üretiyor, yeri geldiğinde müşterilerinin araç kiralama kontratlarının süresini uzatıyor ya da ikinci el araçlar kiralıyor. Artan araç maliyetleri sebebi ile sektör müşterileri de bu dönemde araç politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar. Ekonomik olarak zor bir dönemden geçilmesine karşın araç kiralama satın almaya kıyasla her zaman daha avantajlı. Araç kiralama kuruluşları araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor, hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor” dedi.
SAATLİK PAYLAŞIM YENİ TASARRUF MODELİ
Artık yeni kuşağın araç sahiplenmek istemediğini söyleyen İnan Ekici, Türkiye’de Z kuşağının yüzde 56’sının otomobili yalnızca bir ulaşım aracı olarak gördüğünü vurguladı. Yeni nesil tüketicilerin, mobilitede ‘kullanıma-dayalı-ödeme’ tercih ettiğini paylaşan Ekici “Paylaşım ekonomisinin ivmelenmesiyle araç sahipliği artık yeni kuşağın öncelikleri arasında yer almıyor. Müşteri tarafında paylaşım ekonomisinde büyümeyi destekleyen ana unsur ise ‘tasarruf’. Bu noktadan hareketle, görünen o ki araç paylaşım sektörünü 10 seneden kısa bir sürede 5 kat gibi inanılmaz bir büyüme bekliyor. Küresel rakamlara bakarsak, 2017 yılında 36 milyon üyesi olan araç paylaşım pazarının üye sayısının 2021 yılında 47.5 milyona ulaştığını görüyoruz. 2026 yılında ise bu sayının 60 milyonu aşacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.
