Otomotiv sektöründe yaşanan çip krizinin kolay kolay bitmeyeceğinin mesajını veren Citroen CEO’su Vincent Cobée “Korkarım ki artık krizler normal gelmeye başladı. Bugün çip tedarikinde sorunlar, yarın hammadde eksikliği, lojistik sorunlar, önümüzdeki yıllarda bambaşka sorunlara evirilebilecek krizler gündeme gelecektir. Çip tarafında önümüzdeki seneye kadar çok büyük bir gelişim beklemediğimizi söylemem gerekiyor” dedi.
ALİ YILDIRIM
Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemiyle birlikte otomotiv sektöründe zorlu bir dönem başladı. Birçok ülkede üretim, tedarik ve teslimat süreleri askıya alınınca bu zamana kadar çok adını duymadığımız çip sorunu bütün planları alt üst etti. Özellikle bu dönemde tüketiciler araç sahibi olmaktan çok can derdine düşünce çip tedarikçileri yönünü daha teknolojik aletlere çevirdi. Elektronik aletlerin karlılığının daha yüksek olması çipin yönünü iyice değiştirdi. Dünyadaki gelişim hakkında Oto Gündem’e özel açıklamalarda bulunan Citroen CEO’su Vincent Cobée, krizin gidişatını değerlendirdi. Türkiye’de bir araya geldiğimiz Cobée, otomotiv endüstrisinde 20 yıllık bir deneyiminin olduğunu vurgulayarak “Sektöre ilk girdiğimde 11 Eylül saldırıları yeni yaşanmıştı. 2008 krizini, 2011’de depremi, tsunami ve nükleer krizleri de gördüm. Son üç sene içerisinde de az önce konuştuğumuz, Kovid-19, çip krizi, hammadde ve savaş krizlerini de yaşadım. Korkarım ki artık krizler normal gelmeye başladı ve istisna olmanın dışına çıktı. Bunun normal hale gelmeye başladığını görebiliriz” dedi.
TEDARİK SORUNU DEVAM EDİYOR
Bugün çip tedariğinde yaşanan sorunların devam ettiğini dile getiren Cobée, krizlerin bitmeyeceğinin mesajını vererek “Bugün çip tedarikinde sorunlar, yarın hammadde eksikliği, lojistik sorunlar, önümüzdeki yıllarda bambaşka sorunlara evirilebilecek krizler gündeme gelecektir. Çip tarafında önümüzdeki seneye kadar çok büyük bir gelişim beklemediğimizi söylemem gerekiyor. Bunun en önemli nedeni ise çip imalatının süresinin uzun olması. Çip üretimi kapasitesini artırmak için önemli bir süreye ihtiyacımız oluyor. Çip endüstrisi için elektronik alet pazarı otomotiv endüstrisine oranla daha yüksek kâr getiren bir sektör. Bu nedenle otomotiv ikinci planda kalıyor. Bu noktada biraz daha zaman gerektiğini belirtmem gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’DE DAHA FAZLA ÜRÜNLE ORTA SINIFA HİTAP EDECEĞİZ’
Türkiye’nin oldukça ilginç ve bir o kadar da dinamik bir pazar olduğunu vurgulayan Vincent Cobée, pandemi döneminde Avrupa’da birçok fabrika ve showroomların kapandığını fakat Türkiye’de tam tersi bir durum yaşandığını ifade etti. Cobée “Bu nedenle Avrupa ile Türkiye arasındaki imalatı sürekli değiştirdik. Çok dinamik bir durum yaşandı, son iki senedeki başarımızın en önemli nedenlerinden bir tanesi de o. Son 3-4 sene içerisinde Türkiye makro ekonomik açıdan bir ikilem niteliğinde tabii ki. Son üç sene içerisinde gerek pazar payı, gerek hacim gerek imaj anlamında pek çok alanda ciddi anlamda büyüme sağladık Türkiye’de. Bazen alım gücü ile alakalı sıkıntılar olabiliyor. Bugün burada bulunmamın asıl sebebi Citroën Türkiye’nin performansı. Son iki sene içerisinde dünya otomotiv pazarında ciddi düşüşler ve küçülmeler yaşandı. Citroën Türkiye bir yandan pazarın yardımıyla ama bir yandan da kendi dayanıklılıkları, konuya adanmışlıkları, performansları sayesinde tam bir zincirle büyümeyi başardı. Hem hacim hem pazar payı olarak büyümeyi başardı. O yüzden buradayım. Bugün kompleks bir pazar var karşımızda. Bir tarafta yüksek vergiler var ve bu da aracın fiyatının dahi üzerine çıkabiliyor. Daha fazla ürün sunarak aynı zamanda orta sınıfa da hitap edecek şekilde ürünlerimizi hazırlamalıyız” dedi.
CİTROEN TÜRKİYE BAŞARISINA GLOBAL LANSMAN ÖDÜLÜ
Haziran sonuna kadar Türkiye’yi tekrar ziyaret edeceğini söyleyen Vincent Cobée, burada global bir lansman yapacaklarını belirtti. Model hakkında bilgi vermeyen Cobée şöyle devam etti: “Burası birçok medeniyetin doğum noktası, beşiği. Ancak yalnızca bununla kalmıyor, aynı zamanda büyük performansların olduğu bir nokta olduğu için lansmanı burada yapacağız. Burada lanse edeceğimiz araç tam olarak Türkiye pazarına uygun bir araç olacak. Bununla birlikte aslında tüm Akdeniz havzasına, Avrupa’yla, Kuzey Afrika’yla Türkiye’ye ve etrafındaki pazarlara uygun bir araç olacak. Dolayısıyla belki bu şekilde Türk pazarının özüne yanıt vermiş olacağız. Aynı zamanda da ulaştırma özgürlüğünün ihtiyaçlarını ve Citroën’in yaptığı gibi bu araç sahipliğine destek vermiş olacağız.”
5 YIL İÇİNDE DİZELİN FİŞİ ÇEKİLİR
Citroen’in 2038 itibarıyla sıfır karbon hedeflerinin olduğunu açıklayan Vincent Cobée “Bu, çok büyük kurumsal bir iddia. Çünkü burada sadece emisyonla imalattan bahsetmiyorum. Tüm tedarikçiler, aynı zamanda aracın müşteri tarafından kullanılma aşaması da buna dahil. Bunun yanı sıra, destekleyici olarak Avrupa ve Kuzey Amerika için tam elektrikliye geçiş söz konusu. Türkiye’de de doğru çözümün ne olacağı halen bir soru işareti olarak belirsizliğini koruyor. Net sıfır karbon için veya küresel ısınma konularına çözümün ne olacağı her yerde çok net olarak verilmiş değil. Hafif ticari araçlarda dizel motor seçeneğinin önümüzdeki 10 sene daha bir seçenek olarak kalmaya devam edeceğini söylemek yanlış olmaz. Binek araçlarda ise dizelin geleceği aslında iki şeye bağlı, onlar da tork ve yakıt ekonomisi. Bir de hükümetlerin regülasyonları. Biliyorsunuz geçmişte bazı skandallar yaşandı ve Avrupa’da dizelin yayılımı yüzde 25’e, yüzde 30’a düştü. Dizel satışları eskiden yüzde 55’ken, yüzde 25 seviyelerine düştü. Euro 7 büyük ihtimalle binek otomobillerde dizeli ortadan kaldıracak bir uygulama olacak. Bu 5 sene içerisinde olacak” yorumunu yaptı.
