Ana Sayfa Genel Büyümeyi fiyatlar ve matrah engelliyor

Büyümeyi fiyatlar ve matrah engelliyor

TL değer kaybettikçe sıfır araç fiyatları patladı. Hatta matrah sınırı bile otomatikman yüzde 80 sınırına çıktı. Bu soruna değinen Toyota Türkiye Pazarlama CEO’su Bozkurt “Pazarın önündeki en büyük engel artan araç fiyatların yanı sıra güncellenmeyen matrahlarla araçların yüzde 80’lik vergi dilimine girmesi gösterilebilir” dedi.

ALİ YILDIRIM

Türkiye’de otomotiv pazarı son yılların en ilginç dönemlerinden birini yaşıyor. Pandemi dönemiyle birlikte başlayan bulunurluk sorunu, TL’nin hızlı değer kaybıyla birleşince otomobili kullanmayı bilmeyenlerin bile yatırım amaçlı araç sahibi olmasına neden oldu. Bu süreçte TL’de başlayan hızlı değer kaybı dolar ve euro kurunun sert yükselişi sıfır araç fiyatlarını patlattı. Bugün bile bakıldığından en ucuz otomobilin artık 1 milyon lira sınırından alım gücünün neredeyse sıfır araç tarafında yok olduğunu ortaya koyuyor. Öte yandan uzun bir süredir masada olan konulardan biri olan matrah sorunu da gün geçtikçe artıyor. Yüzde 45 ile başlayan vergi diliminin aylar önce işlevsiz kalması sonrasında en ucuzunun bile yüzde 80 vergi dilimiyle başlaması deyim yerindeyse ‘yangını körüklüyor’.

HEDEF 1 MİLYON ADET

Sektördeki bu soruna değinen Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, buna rağmen hedefin bu yıl 1 milyon adet olacağını vurguluyor. Bozkurt “Pazarın ticari ve binek araç dahil 1 milyon adet seviyesinde kapanacağını tahmin ediyoruz. Geçmişte 1 milyona yaklaşmış ama hiç 1 milyona ulaşamamıştık. Bununla birlikte pazarın büyümesinin önüne geçen diğer faktörler olarak, artan araç fiyatların yanı sıra güncellenmeyen matrahlarla 1.6 litre motor hacmine sahip araçların tamamının yüzde 80’lik vergi dilimine girmesi gösterilebilir. Engelli vatandaşların, mevcut baremlere göre ulaşabileceği model sayısında ciddi bir azalma oldu. Tüm bunlar bir araya geldiğinde pazarın daha yavaş seyretmesine yol açıyor. Genel fotoğrafa bakıldığında ise tedarikte, ekonomide ve lojistikte bir sorun olmazsa pazar 1 milyon adetlere ulaşacaktır” dedi.

KALAN 4 AY ÇOK ÖNEMLİ

İç pazarda kalan son 4 ayın önemine değinen Ali Haydar Bozkurt, filo pazarındaki talepten de bahsetti. Bozkurt sözlerine şöyle devam etti: “Kalan dört ayın çok kritik dönem olduğunu da belirtmeliyiz. Filo ve perakende pazarında talep henüz tam anlamıyla karşılanamadı. Son dönemde araç bulunurluğunda da artış gözlemliyoruz. Bu unsurlar pazarın büyümesini desteklese de, yüksek talebin satışa dönmesi için krediye ulaşım sorununun çözülmesi gerek. Şu anda herkes krediye ulaşamıyor. Filo firmaları ve kısa-uzun dönem kiralama firmaları da kredi konusunda sorunlar yaşıyor. Bununla birlikte engelli müşterilerin araçlara erişememesi de pazarı etkileyen önemli bir faktör.”

BU DÖNEMDE BULABİLEN SATTI

Pazarın geride kalan yedi ayını değerlendiren Ali Haydar Bozkurt, 2023’ün son bölümünde daha fazla aracın gelmesiyle birlikte satış adetlerinin artacağını ifade etti. Bozkurt “2023’ün ilk 7 ayında 28 bin adedin üzerine çıkan bir satış rakamı elde ettik. Bulunurluk sorunu nedeniyle potansiyelimizin oldukça altında kalan bir satış performansımız vardı ve adetlerimizi bulunurluk belirledi. Ancak yılın son çeyreğinde bulunurluk sorununu azalmasıyla atağa kalkacağımızı belirtebiliriz” dedi.

ALABİLSEYDİK SADECE İKİ MODELDEN 100 BİN SATARDIK

Yıl sonuna kadar Toyota Türkiye olarak 50 bin adetleri geçeceklerini hedefleyen Ali Haydar Bozkurt “Bu doğrultuda, tedarikte ve lojistikte herhangi bir sorun yaşanmaması halinde, 50 bin adetleri geçeceğimizi öngörüyoruz. Eğer tedarik konusunda sorun yaşamasaydık, sadece Corolla Sedan Hybrid modelinden 40 bin ve Corolla Cross Hybrid modelinden en az 30 bin satış gerçekleştirecek potansiyelimiz vardı. Sadece bu iki hibrit modelden 70 bin adet otomobil satışı gerçekleştirebilirdik ve bu yılı 100 bin adetle kapatacak bir potansiyele sahiptik. Araç bulabildiğimiz aylarda yüzde 10-12 pazar payı yakalıyoruz. Her zaman altını çizdiğimiz gibi Toyota’nın Türkiye’de yüzde 10 pazar payı potansiyeli var. 2024’te ise bulunurluk sorununun ortadan kalkmasını ve üretim temposunun normal seviyelere ulaşacağını da öngörüyoruz” diye konuştu.

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR SADECE BATARYADAN İBARET DEĞİL

Elektrikliye geçişte öncü markalardan biri olan Toyota, uzun bir süredir hibrit modellerle pazarda boy göstermeye devam ediyor. Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’a her sorduğumuzda “Önce hibrit modellerimizi geliştireceğiz gerekirse en son elektrikli teknolojiye geçeceğiz” mesajını veriyordu. Yeni açıklamasında da hemen hemen aynı soruna eğilen Bozkurt “Elektrifikasyon, Toyota markası adına sadece bataryalı elektrikli araçları ifade etmiyor. Bunun içerisine tam hibrit, plug-in hibrit, bataryalı elektrikliler ve hidrojenli araçlar da giriyor. Elektrikli araçlarla ilgili yıllardır ifade ettiğim gibi teknolojik bir devrim olmazsa, şu anki gelişim temposuyla bu tür araçların pazarı domine etmesi 2035 yıllarına kadar sürecektir. Pazarı domine etmesi için, araç parkında adetlerin yüzde 20-25’leri ifade etmesi gerekiyor. Elektriklide bu hacimlere gelinmesi 2035 yılını bulacaktır. Toyota’nın yaptığı son açıklamaya göre 2026’da 1000 kilometre menzile sahip elektrikli araçlar sunacak. Bunun 10 dakikada şarj edilebilmesinin mümkün olduğu ifade ediliyor. Bir diğer konu ise, 2030 yılında batarya maliyetini yüzde 50 düşürme hedefiydi. Elektrikli araçların şu anda en büyük maliyeti bataryalarından geliyor ve bataryaların maliyetlerinin düşmesi, insanların bu tür araçları satın almasını kolaylaştıracaktır. Elektrikliye geçiş sürecinde hibrit ve plug-in hibrit’lere önemli rol düşüyor. Toyota bu işi en sağlıklı şekilde yönetmeyi amaçlıyor” açıklamasında bulundu.