Ana Sayfa Genel İhracatın geleceği için elektrikli ve SUV şart

İhracatın geleceği için elektrikli ve SUV şart

Otomotiv sektöründe kurallar her geçen gün değişiyor. Türkiye’de olduğu kadar Avrupa’da yaygınlaşan SUV araçlar, bölgede daralan pazara rağmen atağa geçti. Ayrıca dizele gelen ambargo ile elektrikli ve hibrid satışları her geçen gün katlanıyor. Türkiye’de daralan pazar karşısında eğer üretim sistemini değişmezse ihracat treni yavaş yavaş kaçacak. OSD Başkanı Yenigün “İhracat pazarlarımız, AB pazarındaki gelişmeler ve Brexit’e ek olarak, SUV pazarında yaşanan artış ve dizel talebindeki ciddi daralma sebebiyle bizleri etkilemeye başladı” dedi.

Tüm dünya dizele karşı savaş açarken, devran elektrikli ve elektrik destekli araçlara doğru dönüyor. Bunun en iyi sağlaması zaten düşen dizel otomobil satışları ortaya koyuyor. Almanya’da otomotiv sektöründeki yenilikleri analiz eden bağımsız Bergisch Gladbach CAM Enstitüsü’nün dünya çapında yaptığı bir araştırma elektrikli ve hibrid araçlara olan talebin arttığını ve geçen yıl toplam 2.1 milyon elektrikli araç satıldığını ortaya koydu. Yeni trafiğe çıkan elektrikli ve hibrid araçların oranı ise yüzde 2.4’e yükseldi. Enstitünün direktörü Prof. Stefan Bratzel, bu yıl satışların 2.7 milyona yükselmesini bekliyor. Çin küresel talebin yüzde 60’ını oluştururken, artan trendin lokomotifi oldu. Avrupa’nın önemli bir tedarikçi ülkesi olan Türkiye, iç pazarda yaşanan daralmaya karşın kendini ihracata kenetlemiş durumda. Fakat, dünyada değişen ve gelişen segmentler karışışında sadece sedan, küçük HB, SW gibi versiyonlar ülkeye yetmeyeceğe benziyor.

HAYDAR YENİGÜN

2019 yılında Türkiye otomotiv sanayiini etkileyen temel etmenleri küresel rekabet, korumacı ticaret anlayışı, iç pazardaki daralma ve ihracat pazarlarındaki durağanlaşmaya paralel olarak üretimde beklenen azalma şeklinde sıralayan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün “İhracat pazarlarımız, AB pazarındaki gelişmeler ve Brexit’e ek olarak, SUV pazarında yaşanan artış ve dizel talebindeki ciddi daralma sebebiyle bizleri etkilemeye başladı. Bu şartlar altında 2019 yılında sanayimizin tahmini toplam üretiminin 1.4 milyon adet civarında olmasını bekliyoruz. Toplam üretimin 1.2 milyon adetinin ise ihracat olarak gerçekleşmesini beklemekteyiz” diye konuştu.

Tüm bu gelişmeler ışığında 2019 yılında iç pazar ve üretimde daralma sürecinin devam edeceğini öngördüklerini belirten Yenigün şöyle devam etti: “Ayrıca, ihracatta yavaşlama sürecinin de bu dönemde maalesef hız kazanma eğilimine girmesini bekliyoruz. Özetle 2019 iç pazarın ciddi daralmasına karşın, ihracatın kısmi yavaşlaması ile üretim seyrinin kısmen korunmaya çalışılacağı bir yıl olacak.”

DÜNYA YERDEN YÜKSELMEK İSTİYOR

Türkiye’nin çok iyi bir otomotiv ihracatçısı konumunda bulunduğunun altını çizen Haydar Yenigün “Bu olumsuzluklara rağmen, ihracatımız geçen yıla çok yakın bir seviyede 1 milyon 319 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatımız yüzde 5 gerileme kaydederken ticari araç ihracatımız ise yüzde 8 artış gösterdi. Otomobildeki gerileme AB pazarlarındaki durağanlaşma ve SUV talebine olan artıştan kaynaklandı. Son 13 yıldır ülkemizin lider ihracatçısı konumunda yer alan sanayimiz 2018 yılında yeni bir rekora daha imza atarak 32 milyar dolarlık ihracat ile ülkemiz ihracatının %19’unu gerçekleştirdi” diye konuştu.

TÜKETTİĞİN YERDE ÜRET YAKLAŞIMI BAŞLADI

Haydar Yenigün “Elektrikli araçlar, bağlantılı araçlar, akıllı ulaşım sistemleri ve otonom araçlar otomotiv eko-sisteminin artık temel eğilimleri olarak belirginleşti” diyerek, otomotiv sanayiinin iş modelinin de değiştiğini belirtti. Yenigün “Otomotiv endüstrisinin ciddi değişim yaşadığı, korumacılık, ‘tükettiğin yerde üret’ yaklaşımının ön plana çıktığı günümüz ticaret ortamında, ‘Değişen küresel otomotiv eko-sisteminin vazgeçilmez oyuncusu olmak’ vizyonumuzla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.