Ana Sayfa Genel Elektrikli araç parçasında dışa bağımlılık artıyor

Elektrikli araç parçasında dışa bağımlılık artıyor

Elektrikli araçta dışa bağımlılık sürüyor. TAYSAD Başkanı Yakup Birinci, “Birinci, “Elektrikli araçlar ve yeni nesil mobilite teknolojileriyle birlikte bazı yeni komponent gruplarında dışa bağımlılık artıyor. TAYSAD olarak üyelerimizi bu alanlara yatırım yapmaları konusunda teşvik ediyor” ded. 

Ali YILDIRIM

Otomotiv sektörü tüm kollarıyla 2025’in ilk yarısında oldukça dirençli bir performans sergiledi. Toplam araç üretimi Ocak-Mayıs 2025’te yüzde 2,9 düşüşle 632 bin adet oldu. Fakat iç pazardaki büyüme bu düşüşü dengeledi. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, “İlk 5 aylık dönemde iç satışlar geçen yıla göre %3,1 artarak 507 bin adede ulaştı. Asıl dikkat çekici olan ise 2017 yılıyla kıyasladığımızda %55,8 gibi ciddi bir artışın söz konusu olması. Bu, tüketicinin otomobile olan güvenini ve mobilite ihtiyacının canlılığını gösteriyor” dedi.

Tedarik sanayide kapasite boşluğu var

Türkiye’nin mevcut şartlarda faaliyet gösteren OEM’lerin yaklaşık yüzde 80 oranındaki komponent ihtiyacını yerli tedarik sanayinin karşılayabildiğine değinen Yakup Birinci, elektrikli araçta durumun tam tersi olduğunu vurguladı. Birinci, “Elektrikli araçlar ve yeni nesil mobilite teknolojileriyle birlikte bazı yeni komponent gruplarında dışa bağımlılık artıyor. TAYSAD olarak üyelerimizi bu alanlara yatırım yapmaları konusunda teşvik ediyor, ihtiyaç duyulan teknolojik yetkinliklerin kazanılması için hem devlet teşvik mekanizmalarıyla hem de kümelenme projeleriyle süreci destekliyoruz. Bir noktayı unutmamalıyız; şu anda tedarik sanayinde artan bir kapasite boşluğu var. Mevcut yatırımlar tam kapasiteye ulaşmadan, yeni yatırımlara geçilmesi de çok kolay olmayacaktır. Bunu karşılayacak ne özkaynak ne de uygun finansman var” ifadelerini kullandı.

Yeni projeler gelmiyor ihracatta düşüş kaçınılmaz

İhracatta da otomotiv sektörünün lokomotif olduğunu söyleyen TAYSAD Başkanı Birinci, “2025’in ilk 5 ayında araç ihracatımız 440 bin adetle geçen seneye göre %5,3 arttı. Toplam otomotiv ihracatımız 16,59 milyar dolara ulaştı; bu da %10,1’lik bir artışa denk geliyor. Özellikle tedarik sanayi ihracatında %5,2’lik bir yükselişle 6,51 milyar dolar seviyesine çıkmamız, Türk otomotiv sanayinin küresel tedarik zincirindeki yerinin ne kadar sağlam olduğunu gösteriyor. Elbette şunu da hatırlatmak lazım; bugünkü ihracat rakamlarımız aslında 3-4 yıl önce aldığımız işlerin bir sonucu. Önümüzdeki yıllarda da ihracatımızın artarak devamını sağlamak için, yeni projeler almaya devam edebilmemiz şart. Aksi halde önümüzdeki yıllarda ihracat düşüşü kaçınılmaz olacaktır. Bugün yeni proje almakta zorlanıyoruz. Rakiplerimizle kıyaslandığımızda maliyetlerimiz rekabetçilikten uzak kalıyor” diye konuştu.

Yapısal riskler dikkate alınmalı

Türkiye’nin üretim ayağıyla dünyada 11’inci sırada olduğunu aktaran Yakup Birinci, satışta da 15’inci sırada olduğunu söyledi. Birinci, “Bu sıralamalar, Türkiye’nin üretim kabiliyeti ve ihracat gücüyle küresel ligde istikrarlı bir oyuncu olmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu başarı, yalnızca büyük üreticilerin değil, aynı zamanda güçlü bir tedarik ekosisteminin ve nitelikli iş gücünün ortak başarısıdır. Türkiye’nin artan üretim esnekliği ve Avrupa’ya lojistik yakınlığı, yatırım çekme potansiyelini artırıyor. Öte yandan, nitelikli iş gücü eksikliği ve dijitalleşmeye ayak uyduramayan KOBİ’lerdeki verimlilik düşüşü gibi yapısal riskler de dikkatle ele alınmalı” yorumunu yaptı.

Çin ile rekabete girmek zor

Çinli markaların Türkiye’deki üretim iştahına da değinen Yakup Birinci, “Çinli markaların yatırım kararları, sadece üreticiler özelinde değil; onların birlikte çalıştığı küresel tedarikçileri de Türkiye pazarına yöneltti. Bu süreçte bazı yabancı tedarik firmalarının Türkiye’de yatırım ya da iş ortaklığı arayışı içinde olduğunu gözlemliyoruz. Yerli firmalarımız için bu durum teknoloji transferi, know-how paylaşımı ve ihracat bağlantıları açısından önemli fırsatlar sunuyor. Ancak bir noktayı atlamamalıyız, bugünkü maliyetlerle çok stratejik alanlar dışında, Çin’den ithal edilecek ürünlerle maliyet rekabetine girebilecek durumda değiliz” dedi. Birinci, elektrikli araçlar için bazı ürün gruplarında yeni yatırıma ihtiyaç duyduklarını anlattı.