Zor bir virajda olan otomotiv sektörü için yapılan geçici hamleler eksik ve yetersiz kalıyor. Ocak ayında yapılan ara matrah düzenlemesi ve sonrasında gerçekleşen kredi limitlerindeki artış bile vites yükseltmeye yetmedi. Peugeot Genel Müdürü Anaç “Kurun aşırı dalgalanmasıyla fiyatlar artmış oldu. Şu an biraz oturmuş durumda. Her şeye rağmen geçen senin altında bir pazar beklentimiz yok. Paralel bir pazar bekliyoruz” dedi.
Otomotiv sektörü pandemiyle birlikte oldukça zorlu ve uzun bir virajın içine girdi. Pandemiyle birlikte tanıştığımız çip krizi, sıfır otomobili bulunamaz hale getirirken, özellikle Türkiye pazarında da sert artan fiyatlar yeni bir araç sahibi olmayı neredeyse imkansız yaptı. Yüksek faiz, yüksek vergi dillimi ve sert düşen alım gücü en ucuz otomobilin fiyatını bile 250 bin liraya çıkardı. Pazar hakkında düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Peugeot Türkiye Genel Müdürü İbrahim Anaç “Satış fiyatlarında otomotivciler olarak bizi etkileyen şey sadece kurdaki artış değil. Dünyada genelde bir enflasyon var zaten. Yani hammadde fiyatlarında artış var. Bu da üretim maliyetlerine yansıyor. Hiçbir şey değişmeseydi bile zaten fiyatlara yansımak zorunda olan bir maliyet artışı her yer için geçerli. Bir de tabii pandemi döneminde bir para bolluğu vardı, para basıldı çünkü. Bunun da getirmiş olduğu bir enflasyon ve baskı var tüm dünyada. Bizim karşılaştığımız durum özellikle Kasım-Aralık döneminde kurun aşırı dalgalanmasıyla fiyatlar artmış oldu. Şu an biraz oturmuş durumda” dedi.
BAYİDEKİ FAİZ BANKALARDAN DAHA CAZİP
Anaç, müşterilerin sadece showroomlarda avantajlı olduğuna değinerek, alımı tetikleyen unsurun faiz olduğunu anlattı. Anaç sözlerine şöyle devam etti: “Enflasyonun çok yüksek olduğu ülkelerde markaların cazip bir faizle müşterinin karşısına çıkması avantaj yaratıyor. Her şeye rağmen geçen senin altında bir pazar beklentimiz yok, geçen seneye paralel bir pazar bekliyoruz.”
ÖTELENMİŞ BİR TALEP VAR
Bu yıl oluşabilecek pazar tahminini de paylaşan İbrahim Anaç “2022’yi geçen sene gibi öngörüyoruz. 2018 yılından beri pazarda ötelenmiş bir talep var. Geçen sene 737 bin, bir önceki sene de o civarda gerçekleşti pazar. Bana göre Türkiye’deki pazarın doğal büyüklüğü 800-850 bin civarında. 2018 yılını da değerlendirirsek yaklaşık 300-400 bin ötelenmiş talep olduğunu düşünüyoruz. Filo talebine baktığımız zaman orada da ciddi bir ötelenmiş talep var. Çok yoğun bir turizm pazarı bekleniyor. Bütün bunları düşündüğümüzde geçen senenin biraz üzerinde 750 bin civarında bir satış öngörümüz var” açıklamasında bulundu.
ARAÇ TEDARİK SORUNU DEVAM EDİYOR
Sıfır otomobile ulaşmada üretimden kaynaklı aksamaların devam ettiğini ve tedarik sorununun bitmediğini ifade eden İbrahim Anaç “Tedarik sıkıntısı aslında tam olarak bitmiş değil. Bunun sadece kendi markamız için olduğunu söyleyemeyeceğim. Bütün sektör aynı durumda. Sadece şöyle bir kanaat oluştu; Kasım-Aralık aylarına baktığımız zaman kur dalgalanması sebebiyle pazar olması gerekenin yarısı kadar gerçekleşti. 130 bin adet beklenen Aralık pazarı 62 bin adet civarında gerçekleşti. Yani 65 bin civarında araç Ocak ve Şubat’a sarktı. Bu tabi Ocak ve Şubat’taki bulunurluk durumunu iyileştirdi ve yanlış bir kanaat oluştu bu sorun aşıldı diye. Halbuki Aralık’tan sarkan araçların satılması söz konusuydu. Tedarik sıkıntısının bittiğini söylemek için erken. Çünkü henüz öyle bir şey göremiyoruz. Ama tam olarak aşıldığını söylemek mümkün değil” dedi.
BAYİLER SGK KURUMUNA DÖNDÜ
Artan fiyatlar sonrasında vergi katlanınca fiyatlar da 250 bin lira seviyelerini aştı. Sıfır araca ulaşmak zorlaşınca, ÖTV indirimli engelli araçlara da talep arttı. Birçok bayi bu konuda showroomların ‘SGK kurumuna döndüğünü’ ifade ediyor. Konuya ufak bir parantez açan İbrahim Anaç, şu anda hemen hemen bütün modellerin yüzde 80 ÖTV diliminde olduğunu söyledi. Anaç “Bu resmin değişeceğini ön görmüyoruz. Matrahlarda bir değişim olursa belki bu resim biraz değişebilir. Muhtemelen yazın bir matrah güncellemesi olur diye tahmin ediyoruz. Her yaz Ağustos ayında bir matrah güncellemesi var. Bu da bizi dikkate aldığımız hususlardan biri. ÖTV’siz engelli aracı talebi var. Yaklaşık yüzde 25 civarında. Engelli dilimine giren bazı araçlarda talep var. Talep olarak baktığımızda ise yüzde 40 diyebiliriz” diye konuştu.
ELEKTRİKLİ 2008 SON ÇEYREKTE TÜRKİYE’DE
Satışlarda 11 yılın zirvesinde olduklarını söyleyen İbrahim Anaç “Geçen sene toplamda 8 bin 937 adetlik satış yaptık. Hatchback otomobilde yeni bir dönem başladı bizim için. Yeni 208’in lansmanını yaptık. Son 11 yılın en yüksek satış adedini elde ettik. Önceliğimiz SUV modeller. B SUV pazarında SUV 2008 modelimiz en çok satan B SUV modeli oldu. Satışlarımızın yüzde 50’den fazlası SUV’dan geliyor. Son çeyrekte gelecek yeni 308 ile beraber çok daha güçlü hale geleceğiz. Yine son çeyrekte elektrikli araç işine başlıyoruz. SUV e-2008 ile ilk elektrikli aracımızın lansmanını yapmış olacağız” ifadelerini kullandı.