Dünya SUV çılgınlığı hızla büyürken, bugün 100’e yakın yeni SUV modeli pazarda boy gösteriyor. 17 yıl önce pazara çıkan Nissan Qashqai de o dönemde büyük beğeni toplamış 10 yılı aşkın bir süre SUV segmentinde liderlik pozu vermişti. O yıllara vurgu yapan Nissan Avrupa Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mayra Gonzales Velasco “Şu anda piyasada bu segmentte 90’dan fazla rakipten bahsediyoruz. Yeni Qashqai’yle pozisyonumuzu korumaya devam edeceğiz” dedi.
ALİ YILDIRIM-İSTANBUL
Pazara ilk olarak 2009 yıllarında dahil olan Qashqai SUV segmentinde 10 yılı aşkın bir süre liderliği elden bırakmamıştı. Uzun bir süredir eski liderliğini koruyamayan model hakkında Nissan Avrupa Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mayra Gonzales Velasco “Şimdi, aslında daha ziyade burada Qashqai segmentinden bahsediyoruz bunu söylerken. Elbette ki pazar lideri olmayı yine bekliyoruz. Ama sürpriz konusunda, yani sürpriz diye bir şey belki bilemiyorum, onu söyleyemeyeceğim ama. Çünkü şu anda piyasada bu segmentte 90’dan fazla rakipten bahsediyoruz. Yeni Qashqai’yle elbette pozisyonumuzu korumaya devam edeceğiz. Ama, e-POWER teknolojisi, elektrikli araçlar kategorisi içerisinde bizi bir adım daha ileri taşımış oluyor. Zaten 2030’a kadarki hedefimiz de bunu bu şekilde idame ettirmek” dedi.
HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIRIZ
Türkiye otomotiv pazarında bir gecede değişen kararlar, tebliğler ver kurallar markaları artık hızlı karar verir hale getiriyor. Bu yüzden her türlü senaryoya hazırlıklı olan distribütörler bu değişimi merkezlere daha hızlı aktarıp anında geri dönüş alabiliyor. Alınan kararlar sektör üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor fakat markalar deyim yerindeyse ‘yapacak bir şey yok’ diyerek her türlü senaryoya çalışıyor. Geçen hafta Türkiye’de gerçekleşen Nissan Qashqai lansmanında sorularımızı cevaplayan Nissan AMIEO Bölgesi Crossover Direktörü Adrien Levesque de regülasyonların sürekli değiştiği konusunda hem fikir. Levesque “Kararlar değişebiliyor tek bir gecede. Ama bu sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil, Avrupa’da da bununla karşılaşıyoruz. Mesela, elektrikli araçlarla ilgili olan düzenlemeler, regülasyonlar değişti ki zaten Avrupa’da da seçimler gerçekleşti biliyorsunuz” dedi. Nissan olarak bu tür senaryoların hepsine hazırlıklıyız diyen Levesque şunları söyledi: “Biz şirket olarak aslında bu tür senaryoların her birine hazırlıklıyız, alışkınız ve hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. Bu sadece, dediğiniz gibi Türkiye’de olan bir şey değil. Avrupa’da da böyle. Yine Çin piyasasıyla ilgili gelişmeler de sürekli önümüze geliyor. Onun için her yerde bir belirsizlik var. Bizim işimiz, bütün seçenekleri, opsiyonları, masada, önümüzde, elimizin altında tutabilmek. Belki burada 2035’e kadar tam elektrikliye geçilmesi düşünülüyor. Bu belki olur, belki olmaz. Bilmiyoruz. Ama cevabımız ne olursa olsun, bizim burada hedeflediğimiz şey, hem volüm olarak buna hazırlıklı olmak, hem de bu esnekliği sağlayabilmek.”
MÜŞTERİ VARSA TEŞVİK VARSA
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR DA VAR
Mayra Gonzales Velasco “Şimdi, 3’üncü nesil e-POWER bizim Arc planımızın bir parçası. Ve bu şekilde de olmaya devam edecek. 3. nesil mevcut e-POWER teknolojisinin performansını zaten sürekli olarak arttırma gibi bir gayretimiz var. Zaten bunun bir adım sonrası da tamamen elektrikliye geçiş oluyor. Elektrikli araçlarla ilgili genel olarak baktığımızda, insanları endişelendiren şeylerden bir tanesi, mesela bunların şarj süreleri, işte şarj meselesi. 3. neslin zaten bütün faydaları da biraz burada ortaya çıkıyor. Türkiye piyasasıyla ilgili 3. nesil nerede olur diye bakarsak… Şimdi bunun cevabını tam olarak vermek zor. Çünkü görünürde bütün piyasa, bütün dünyadaki piyasalar, elektriğe doğru bir geçiş sağlayacak. Hani kimisi biraz daha hızlı ilerleyebilir, kimisi daha yavaş olur, pozisyonuna göre değişir, ama en nihayetinde bunu belirleyecek olan da birkaç şey var. Bunlardan bir tanesi müşteri talebi, bir diğeri bununla ilgili belirleyecek olan teşvikler. Bir başka şey hükümetlerin devlet desteği, bir diğer şey de zaten bunun kendi içerisinde alacağı hız ve gelen regülasyonlar olacak. Onun için buradaki esas şey, mesele, bu belirsizliklerin biraz var olacağı ama bunu mükemmeliyete doğru taşıyabilmek” diye konuştu.