Pandemi sürecinde üretim yapmanın oldukça zor olduğunu söyleyen OSD Başkanı Yenigün “Maliyetlerimiz ile birlikte istihdamda da artış var. Fakat üretim tarafında teorik olarak artış yok. Biz üretimi artırmak için bu kadar arkadaşı almadık, esasında üretim yapabilmek için aldık” dedi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2021 yılı Ocak-Mart dönemine ait üretim, ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Bu kapsamda ilk çeyrekte toplam taşıt araçları üretimi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artarak 345 bin 691 adet, otomobil üretimi ise yüzde 10 azalarak 211 bin 877 adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 360 bin 766 adet olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde otomotiv sanayisinin toplam kapasite kullanım oranı yüzde 70 oldu. Araç grubu bazında ise; hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 70, ağır ticari araçlarda yüzde 56, traktörde yüzde 80 seviyesinde kapasite kullanımı gerçekleşti. Aylık bazda verilere bakıldığında, otomotiv sanayisinin Mart ayı üretimi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 19,4 artarak 123 bin 457 adet olurken, aynı dönemde otomobil üretimi yüzde 4 artarak 74 bin 995 adede çıktı.
MALİYETLERE ETKİ EDEN BİRÇOK KONU VAR
Üretim tarafında bazı detaylara değinen OSD Başkanı Haydar Yenigün “Maliyetlerimiz artıyor. Diğer firmaları bilemiyorum ama bizim şirketimizde 1.700 yeni arkadaşımızı işe aldık. Bu arkadaşlar eğitimden geçtiler ve çalışmaya başladılar. Şimdi düşünün geçtiğimiz yıl ile ondan önceki yıl arasında bizim çıktı rakamımız yani üretim sayısı artışı teorik olarak yok. Yani biz sonuçta üretimi artırmak için bu kadar arkadaşı almadık, esasında üretim yapabilmek için aldık. Dolayısıyla o kadar insanın maliyeti mevcut arabaların üzerine ilave maliyet olarak bindi” dedi. Vergi sistemi ve maliyetlere de değinen Yenigün şunları söyledi: “Vergi bambaşka bir şey. Vergi derken 2 türlü vergiden bahsediyorum; bir ÖTV-KDV kombinasyonu var bir de bu meşhur baremler var. Aracın fiyatını 1 lira artırsanız o çizgiyi geçtiği anda fiyatlar da yanlış hatırlamıyorsam 30’a yakın bir fark oluyor. Bunlar çok net müşterinin yaşadığı, gördüğü fiyatlar oluyor. Özetle aracın maliyetine veya satış fiyatına etki eden bir sürü konu var ama işçilik, elektrik ya da enerji, lojistik vs. vergi bunların içinde belli bir kısmını üretimle ilgili olan kısımlarını üreticiler belli bir yere kadar kompanse ederler.”
‘KURDAKİ HAREKETLİLİK TEDİRGİNLİK YARATIYOR’
TL’deki değer kaybının araç fiyatlarını doğrudan etkilediğine değinen Haydar Yenigün “Alışveriş yapacak olan ister bireysel müşteri perakende müşterisi isterse iş müşterileri yani filo müşterileri tabi ki önündeki projeksiyona bakıyor. Ancak bu doların ve euronun hareketliliği insanlarda bir tedirginlik yaratıyor. Satışların rekor kırmasında doların euronun Türk Lirasına göre yükselmesi bunların bir tane nedenidir ama diğer taraftan ertelenmiş satın almaların artık süreç uzadığı için hayata geçmesi diye de değerlendiriyorum hatta bunu çok kuvvetli görüyorum” dedi.
TÜRKİYE BÜYÜYOR AMA SATIŞLAR BÜYÜMÜYOR
“1 milyon adetlik araç satılan Türkiye’de ne oldu da araç satışları 400 ile 600 binlik yere oturdu” diyen Haydar Yenigün “Şimdi orada da yarı yarıya veya yüzde 30-50 arasındaki bir azalmadan bahsediyoruz. Türkiye 1 milyondayken niye şu anda 700-800 bin adet civarına oturdu? Hala 200 bin adetlik bir eksiklik var. 2018-2019 yılında biz 1 milyondan eksik araç sattık Türkiye’de. Bir de Türkiye’nin büyümesi var, her yıl yüzde 2 ile 5 arasında Türkiye büyüyor. Bu ne demek; 1 milyonluk endüstri eğer 2015 yılında olduysa yüzde 5 büyüdüyseniz 2018’in 2016’nın 1 milyon 50, 2017’nin 1 milyon 100’ün üzerinde, böyle gitmesi lazım. Türkiye çünkü büyüyor. Fakat öyle olacağı yerde tam tersine bir inişe geçti, birçok nedenden dolayı” açıklamasını yaptı.