Türkiye’de yaşanan maliyet krizi otomotiv sektörünü de etkisi altına çoktan aldı. İç pazar daraldıkça yatırım şansını kaybeden ülke konumuna gelen Türkiye, ucuz iş gücüne rağmen yeni yatırım çekemiyor. OSD Başkanı Cengiz Eroldu “Türkiye’nin yeni yatırımı çekmesinde önemli bir kriter kuvvetli bir iç pazarının olması” dedi.
Yılın ilk 4 ayında (Ocak-Nisan) otomotiv üretimi azaldı. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 gerileyerek 409 bin 903 adet, otomobil üretimi yüzde 20 düşerek 229 bin 200 adet oldu. Aynı dönemde, ihracat adet bazında yüzde 11 azalarak 301 bin 722 adet olurken, otomobil ihracatı ise yüzde 21 oranında kayıp yaşayarak 167 bin 795 adede geriledi. İç pazarın da alarm verdiği görüldü. Ocak-Nisan 2022’de toplam pazar geçen yıla göre yüzde 18 daralarak 222 bin 574 adet düzeyinde gerçekleşti. Otomobil pazarı ise yüzde 21 daraldı.
AVRUPA DÜŞÜK MALİYETLİ ÜLKELERİ SEÇİYOR
Sektör hakkında İstanbul’da bir araya geldiğimiz OSD Başkanı Cengiz Eroldu, küresel ekonomik hareketliliğe değinerek “Dünyada da bir yüksek maliyetli ülke, düşük maliyetli ülke hareketi başlıyor yeniden. Düşük maliyetli ülkelere doğru bir yönelim var. Bu tabii ki Türkiye gibi ülkeleri olumlu etkileyecektir. Yüksek maliyetten, alçak maliyete gidelim çabası var Avrupalı üreticilerde. Bunu yan sanayi tarafında da görüyoruz. Dolayısıyla, Türkiye için hem otomotiv ana sanayisi hem de yan sanayisi açısından olumlu” dedi.
20-30 YILDIR OTOMOTİVDE FABRİKA YATIRIMI YOK
Türkiye’de yeni yatırımların tetiklenmesinin iç pazarla alakalı bir durum olduğunu söyleyen Eroldu, 20-30 senedir otomotivde fabrika yatırımının yapılmadığını anlattı. Eroldu şöyle devam etti: “TOGG var, onun dışında yok. Bir de şimdi HABAŞ’ın yapacağı yeni bir proje var ama o da mevcut tesisin yerine yapılacak. Bugün niye herkes Rusya’da milyonlarca euro zarar etti? 3 milyona çıkacak bir pazar potansiyeli olduğu için. Herkes onun peşinden gitti, yoksa Rusya’da teşvik olduğu için gitmedi, herkes iç pazar için gitti. Türkiye’nin yeni yatırımı çekmesinde önemli bir kriter kuvvetli bir iç pazarının olması. Biz bunu başaramadıkça Türkiye’de yeni yatırım zor. Asıl teşvik her zaman Türkiye’nin kendisidir. Zaten ihracat projelerinin de iç piyasa destekli olmaması da zor. Yalnızca yüzde 100 ihraç edeceğin bir aracı Türkiye’de yapmanın da büyük bir anlamı olmuyor. Özellikle elektrifikasyon ve bataryalara yakın olman, sattığın yere yakın olman lazım dolayısıyla mutlaka iç piyasa desteği olması lazım burada da en büyük teşvik pazarın kendisi… Bugün Volkswagen konuşuluyor, Türkiye iç pazarı 2 milyon olsa zaten marka kendisi gelecek.”
‘ÜRETİCİ ENFLASYONU PATLADI’
İhracatın iyi sonuçlar vermesinin şu anki beklenti olduğunu anlatan Cengiz Eroldu “Ağırlıklı olarak enerji ama hammadde, malzemede de ciddi artışlar var. Burada baktığınız zaman doğalgazda Ocak 2020, Nisan 2022 döneminde TL cinsine girmiyorum ama euro cinsinden bile yüzde 198’lik bir artış var. Keza elektrikte de yine euro cinsinden yüzde 140’lık artış var. Hammadde malzemede otomobilde önemli olan saçlar ki bunlar galvaniz kaplamalı saçlar. İşte kauçuk, polipropilen, bakır, alüminyum gibi malzemelerde de bakarsak bir yıllık periyodda yüzde 100’lerin üzerinde çok ciddi artışlar var. Aslında Nisan’dan kesersek çizgiyi, bugün Türkiye’de üretici enflasyonu yüzde 120 arttı ama döviz sepetimiz 80 arttı. Buna aslında hammadde malzeme artışını da koyduğunuz zaman tabi ihracatta da aslında bir rekabet kaybına yol açıyor bu. Ki bugün Türkiye’de ürettiğimiz araçların Türkiye’de katma değer ve Türkiye’de üretilen bir bölümü var” dedi.
‘ARAÇ FİYATLARINDA MALİYET ARTIŞI YÜZDE 15 GERİSİ VERGİ’
Bunun araç fiyatlarına da yansıdığını anlatan Cengiz Eroldu, maliyetin yüzde 15 olduğunu söyledi. Yılın ilk 5’ine değinen Eroldu “Türkiye’de ilk beş ayda aşağı yukarı yüzde 15 gibi bir fiyat artışı oldu baktığınız zaman. Bunun 5 puanı kur artışı. Çünkü euroya baktığımız zaman çünkü bizim ağırlıklı olarak sonuçta euro girdimiz var. Yüzde 5’lik bir Euro artışı var. Bunun üzerine yüzde 10’luk hammadde malzeme vardı. Enflasyon etkisi de var. Yani şimdi herkes bir de şunu sorguluyor; ya yani kurlar 5 artarken niye fiyatlar 15 arttı sorusu var kamuoyunda. Şimdi aslında otomotiv sanayi hiçbir zaman fırsatçılık yapan bir sanayi olmadı olmaz da. Zaten sonuçta rakamlarımız ortada” dedi.