Ana Sayfa Genel Ekonomik kararlar otomotivcinin işini zorlaştırıyor

Ekonomik kararlar otomotivcinin işini zorlaştırıyor

Artan fiyatlar ve düşen alım gücüyle pazar her geçen gün daralırken, yeni yatırımların da önü kapanıyor. Öngörülemeyen mali politikaların birtakım sorunlar yaratmaya başladığını söyleyen OSD Başkanı Eroldu “Merkez Bankası’nın ve Maliye Bakanlığı’nın aldığı parasal düzenlemeler de aslında sanayicinin ve ihracatçının da işlerini bir miktar zorlaştırıyor” dedi.

ALİ YILDIRIM

Türk otomotiv sektörü, tüm dünyada olduğu gibi dar bir boğazdan geçiyor. Bu süreçte Avrupa ülkeleri alınan ekonomik ve politik kararlarla birlikte otomotiv sektörünü destekliyor. Fakat Türkiye’de tam tersi bir tablo çiziliyor. Ekonomi yönetiminin aldığı kararlar sektörü de derinden etkilerken kur, faiz ve alım gücü üçgeni hem üretim hem de iç pazarda sert fırtınaların kopmasına neden oluyor. Sektör temsilcileri her ne kadar son 6 aylık dönemde geçen yıla göre, iyileşme beklese de özellikle Avrupa’da yaşanan sorunların Türk otomotiv sanayi açısından ihracat bacağında bir sıkıntı yaratacağını tahmin ediyor.

ÖNGÖRÜLEMEYEN MALİ
POLİTİKALAR SORUN YARATIYOR

Cengiz Eroldu

İstanbul’da düzenlenen toplantıda açıklamalar yapan Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, yalnızca ihracat bacağının değil, artan fiyatların da pazarda gevşemeye neden olacağını aktardı. Dünyada yaşanan tedarik, çip ve kovid sorunlarının yanında Türkiye’deki kararların da sektörü etkilediğini ifade eden Eroldu “Türkiye’de öngörülemeyen mali politika düzenlemeleri de aslında otomotiv sanayi üzerinde birtakım sorunlar yaratmaya başlıyor. Merkez Bankası’nın ve Maliye Bakanlığı’nın aldığı parasal düzenlemeler de aslında sanayicinin ve ihracatçının da işlerini bir miktar zorlaştırıyor. Bunların içinde en önemlisi ihracat bedelinin yüzde 40’ının TL’ye dönüştürme zorunluluğu. Eximbank’ın kullandırdığı Türk Lirası cinsinden kredilerinde şu anda sıkıntılar var. Döviz varlığı olan şirketlerin TL kredi kullanılmasının sınırlandırılması gibi. Bunlar yarattıkları katkı yanında, belki bir katkı yaratıyor olabilirler şu anda birtakım uygulamalara ama yatırım ortamına zarar getiriyor aslında bir yerde. Türkiye’ye yeni gelecek olan yatırımcılar açısından da bunlar da bizce ortamı zorlaştıran konular. Yani serbest piyasa ekonomisi koşullarından çok uzaklaşmamamız lazım. Bu da ayrıca bizim için de otomotiv sanayisi için de beraberinde birtakım zorlukları da getiriyor. Türk Otomotiv Sanayii’nin rekabetçiliği için muhakkak bizim bütüncül politikalara ihtiyacımız var. Günlük sorunları çözmekle değil de daha uzun vadeli, bütüncül politikaları tarafların birlikte ortaya koyması lazım” dedi.

‘İÇ PAZAR HER ZAMAN
TEŞVİKLERDEN DAHA ÖNEMLİDİR’

İç pazarın büyümesi gerektiğini söyleyen Cengiz Eroldu “Pazarın büyütülmesi, parkının gençleştirilmesi lazım ki Türkiye’deki otomotiv sanayii yerinde yatırımla büyüsün. Pazarın olduğu yerde yatırım olduğu için pazar her zaman için teşviklerden daha önemlidir. Teşvik cesaretlendirir ancak ana karar pazardır. Bugün Türkiye’de yalnızca ihracata yönelik tesis yoktur. Hepsi muhakkak belli oranda Türkiye pazarına satış yapmak için geldiler. Yeni gelen yok şu anda” dedi.

‘SADECE VERGİ DEĞİL BÜTÜNCÜL
BİR POLİTİKAYA İHTİYAÇ VAR’

Bütüncül bir politikaya ihtiyaç olduğunu anlatan Cengiz Eroldu şöyle devam etti: “Oturup hep beraber bütüncül bir politika ortaya koymamız lazım. Olay yalnızca vergiyi azaltalım konusu değil. İşin içine çevre de enerji de verimlik de giriyor. Sanayici olarak olay yalnızca ÖTV’yi şuradan şuraya indirelim de daha fazla araba satalım konusu olmaktan çok, bütün ülke için farklı boyutları ile düşünülüp bakılması gereken bir şey bu. Yatırımların Türkiye’ye çekilmesi için teşviklerin yeterli olmadığını görüyoruz. Muhakkak Türkiye pazarının, iç pazarın potansiyelinin daha iyi bir şekilde ortaya çıkması lazım. Daha büyük resme bakmamız lazım. Vergi oranı daha kısa vadede olacak. Vergi oranı da tabi mali politikalarla çok alakalı bir şey.”

‘HANGİ VERGİDE NE KADAR ARAÇ SATILDIĞINI
BİZDEN DAHA İYİ BİLİYORLAR’

ÖTV tarafında en güncel bilgiye Maliyet Bakanlığı’nın sahip olduğun söyleyen OSD Başkanı Cengiz Eroldu, bütün verilerin otomatik olarak görüldüğünü belirtti. Bakanlığın bu yüzden hangi vergi diliminde ne kadar araç satıldığını iyi bildiğini ifade eden Eroldu “Yüzde kaçta araba ne kadar satıyor bizden daha iyi biliyorlar sonuçta. Şu anda da Türkiye’de belli bir talep var. O talep bu kadar hızlı devam ettiği müddetçe ÖTV indirimi, bir de ekonomik sonuçları düşündüğümüz zaman çok rasyonel gelmiyor açıkçası. Ama belli şeyden sonra bu talep düşmeye başlayacak, o talep de düşmeye başladığı zaman böyle bir şey değerlendirilebilir diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

‘KAPASİTELER DÜŞÜYOR
HÂLÂ TAM TOPARLANAMADIK’

Cengiz Eroldu “İhracat açısından da parite var ancak bir yandan da bizim tam doyuramadığımız da bir ihracat talebi de var. Bizim üretim seyrimiz düşük, Türkiye’de yüzde 80 kapasite kullanımlarından yüzde 65’lere geldik. Dolayısıyla aslında pandemi sonrası biz hala daha tam olarak toparlanmış değiliz. Bir miktar enflasyondan dolayı da Avrupa’da talep aşağıya inecek ancak hala bizim tamamlamamız gereken bir ihracat seviyemiz var ama malzeme sorunlarıyla uğraşıyoruz biz de halen. Bir miktar daha yukarıya gitme potansiyelimiz var. Zaten bu seneki adetler de bizim en iyi adetlerimiz olmayacak sonuçta en iyi adetlere göre bayağı bir farkımız var” diye konuştu.

‘OTOMOBİLDE ORTALAMA YAŞ 13.6
BU BÜYÜK SORUN’

Türkiye’nin araç parkının hızla yaşlandığının mesajını da veren OSD Başkanı, toplam parkın 21.5 milyon adet olduğunu anlattı. Otomobilde ortalama araç yaşının 13.6 olduğunu paylaşan Cengiz Eroldu “Hafif ticari araçlarda 13,1. Ağır ticari araçlarda 17, traktörlerde 24,3. Dolayısıyla oldukça yaşlı bir parkımız var. Bunlar aslında ağırlıklı olarak 2000’den önceki araçlar. Bugün Türkiye’de 2000’den önce Türkiye’de dolaşan, ki araçların yüzde 50’si aşağı yukarı bu, çevre kirliliğinin yüzde 80’ini, yüzde 90’ını oluşturuyor. Bu çok önemli bir data ve Türkiye’de ilk defa paylaşılıyor. Bu tabii sorunu gösteriyor. Bizim aslında çevre açısından muhakkak bu yüzde 48’i oluşturan ve bütün çevresel etkinin de çok önemli bir kısmını oluşturan bir parkımız var. Buna baktığımız zaman özellikle ağır vasıtalarda bu çok daha kirletici seviyede. Bunu da değişik zararlı maddeler açısından paylaştırmaya çalıştık; CO’u açısından, partiküler madde açısından ve NOx açısından. Burada gördüğünüz gibi aşağı yukarı 80’in, bu grubun yarattığı bir sorun.”

‘PARİTE ETKİSİ İHRACAT GELİRİNDE
KAYBA YOL AÇIYOR’

Dünyada yaşanan gelişmeler ve Merkez Bankalarının agresif faiz artışları sonrasında dolar/euro paritesinde makas daraldı. Bundan Türkiye gibi ihracatçı ülkeler de olumsuz etkilendi. Konuyla ilgili otomotiv sektörü hakkında da detay veren Cengiz Eroldu “Dolar paritesinin yukarı yönlü hareketi ve bizim de çoğunlukla Avrupa bölgesine ihracat yapmamız, sektörel ihracat sıralamasında bir kayba yol açıyor. OİB’in rakamlarına göre ilk 6 ayda 1 milyar dolarlık parite kaynaklı kayıp var. Parite değişmeseydi bu 15.3 milyar dolar 16.3 milyar dolar olacaktı aslında. Ve o zaman da kimyevi maddelere daha yakın bir sonuçla kapatacaktık ilk 6 ayı. Bizim ikinci sıraya geçmemize rağmen otomotiv endüstrisi dış ticaret dengesine olumlu katkı yapmaya devam ediyor. Geçen sene 9.5 milyar mertebesinde bir dış ticaret fazlası yaratmıştık, bu sene ilk 5 ayda da 4.5 milyar yani geçen senenin üzerinde bir fazla yarattık. Türk otomotiv sektörünün 2022 yılında 9-10 milyar dolar seviyesinde bir dış ticaret fazlası yaratmasını bekliyoruz.”

ÜRETİM YÜZDE 2 ARTTI

Yılın ilk altı ayında otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artarak 649 bin 311 adet, otomobil üretimi ise yüzde 8 azalarak 382 bin 947 adet olarak gerçekleşti. Aynı dönemde toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 1,2 artarak 466 bin 995 adet olurken, otomobil ihracatı ise yüzde 9 azalarak 271 bin 54 adet oldu.