Aile boyu Egea
Egea ailesinin aile boyu yolculuk yapmayı sevenler için geliştirilen Station Wagon versiyonu, sportif hatları ve geniş bagajıyla öne çıkıyor. Test konuğumuz Fiat Egea Station Wagon olan 1.6 litre dizel-otomatik versiyon ise tam bizlik
GÖKHAN KARA
Türk tüketicisi, her dönem yerli üretim modelleri baş tacı yapmasını biliyor. Milli sanayinin gücüne inanan tüketicileri markalar da, birbirinden iddialı modelleriyle ödüllendiriliyor. Bu kapsamda, mühendislik çalışmalarının büyük kısmının Türkler tarafından gerçekleştirildiği Egea ailesi de, satış rakamlarıyla bu durumu özetliyor. Tofaş’ın üretim becerisini gözler önüne seren Egea, farklı isteklere cevap verebilen 3 farklı karoser seçeneğine sahip. Daha önce sedan ve hatchback versiyonlarıyla konuğumuz olan araç, şimdi aileleri hedef alan Station Wagon (SW) karoseriyle karşımızda. Ailenin bizde en şık versiyonu olan SW, dizel-otomatik kombinasyonuyla uzun yolculuklara hazır olduğunun altını çiziyor.
7 İNÇLİK TABLET EKRANI
Tofaş’ın Bursa’da ürettiği Egea SW, kompakt sınıfın şık temsilcilerinden biri. Aracın arkaya doğru alçalan tavan çizgisi, karartılmış camlarla birlikte oldukça sportif bir his uyandırıyor. 
Hatchback kardeşinden 103 milimetre uzun ve 19 milimetre yüksek olan Egea SW, yine de ayrı sert bakışlara sahip. LED gündüz farları, geniş hava girişine sahip tampon ve marka logosunu da kapsayan büyük panjur araca genişlik hissi sağlıyor. Bu his profil ve arka tasarımda da kendini belli ediyor. Geniş omuz çizgisi ve yüksek arka bölüm aerodinamik tasarımın arkada da devam ettiğini gözler önüne seriyor. Aracın iç mekanı kardeşlerinden farksız. 7 inçlik HD tablet ekran oldukça kullanışlı ve geri görüş kamerasına sahip. Aracın kokpiti sınıf standartlarının üzerinde kalite ve işçiliğiyle öne çıkıyor. Hem ön hem arka bölümde sunulan yaşam alanı oldukça ferah. Buna rağmen 550 litreyle oldukça cömert bir bagaj hacmi de ortaya çıkıyor.
120 BEYGİRLİK DİZEL
Egea SW, bize 1.6 litrelik Multijet II seçeneğiyle konuk oldu. 120 beygir güç ve 320 nm tork üreten dizel motor, 6 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman DCT ile kombine ediliyor. Kalkış anından itibaren istikrarlı şekilde ivmelenen araç, 1350 kilogramlık otomobili rahatlıkla taşıyor. 0-100 km/s ivmelenmesini 10.4 saniyede tamamlayan araç, saatte 200 
kilometre sürate zorlanmadan ulaşıyor. DCT’nin hızlı geçişleri ve yüksek tork, aracı ara hızlanmalarda da oldukça esnek hale getiriyor.
MENZİL 1250 KİLOMETRE
Fabrika verilerine göre aracın ortalama tüketimi 3.9 litre. Bu da 50 litrelik depoyla yaklaşık 1250 kilometrelik menzil anlamına geliyor. Bizim kullanımımız da yol bilgisayarına yansıyan ortalama tüketim rakamı 5.5 litre oldu. 92 bin 900 liradan başlayan (1.6 litre E-Torq) fiyatlarla satılan aracın bize konuk olan Lounge Plus donanımlı 1.6 litre dizel otomatik versiyonu 116 bin 900 liralık etiket taşıyor. Bu fiyat, aynı donanım ve motor-şanzımana sahip sedandan 7 bin, hatchbackten ise 3 bin lira daha pahalı. (Ocak 2018 fiyatı) Sunulan taşıma kapasitesi düşünüldüğünde fiyat farkı makul. Üstelik bu fiyat, rakiplerin de üst donanım seviyelerinin bir hayli altında kalıyor.
OTOMATİK FREN SİSTEMİ DE VAR
Lounge Plus donanımında 7 inçlik yeni nesil Uconnect sistemi, Apple Car Play ve Android Auto bağlantı sistemleri, çarpışma riski tespit ve uyarı sistemi, otomatik acil durum freni, adaptif hız sabitleyici ve sınırlayıcı gibi gelişmiş güvenlik donanımları da bulunuyor. Araçta ayrıca 6 hava yastığı, otomatik klima, 3.5 inçlik TFT yol bilgisayarı ekranı, lastik basınç sensörü, park sensörü ve yokuş kalkış desteğinin de yer aldığı uzun bir liste sunuluyor.
