SSangYong Genel Müdür Yardımcısı Yunus Şahsuvaroğlu, ÖTV değişikliğinden sonra tahminlerin revize edildiğini söyledi. Şahsuvaroğlu “Matrah limitlerinin artması iyi oldu fakat, kâğıt üstünde kaldı. Olumlu yansıma çok sınırlı. Artan kur baskısından dolayı bütün markalar yüzde 80’lik vergi dilimine doğru gidiyor” dedi.
ALİ YILDIRIM-ÖZEL HABER
Otomotiv sektörünün çeşitli kollarında 1966 yılından beri hizmet veren Şahsuvaroğlu Grup, yıllarca gerçekleştirdiği bayilik tecrübesini 2007 yılında distribütörlükle taçlandırdı. Güney Koreli SSangYong markasını Türkiye’ye sokan şirket, 13 yılda tüketiciyle arasındaki bağı güçlendirdi. Pazar hakkında değerlendirmelerde bulunan ve sorularımızı cevaplayan SSangYong Genel Müdür Yardımcısı Yunus Şahsuvaroğlu, Ocak-Ağustos 2020 döneminde Türkiye’de yaklaşık 403 bin adet araç satıldığını hatırlattı.
GERİYE KALDI 4 AY
“Geriye kaldı 4 ay” diyen Yunus Şahsuvaroğlu Ağustos 2020’de gerçekleşen özel tüketim vergisi (ÖTV) değişikliğine değindi. Şahsuvaroğlu “ÖTV’den önce ve ÖTV’den sonra diye bir kavram oluştu. Ağustos ayının son haftasına kadar toplam pazar tahminleri 700 bin adetlerin üzerinde idi. Yapılan ÖTV düzenlemesiyle birlikte adetlerin 550 bin seviyelerine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Eylül ayı ile birlikte ÖTV’li fiyatlar ortaya çıkınca birçok tüketici alacağı araçtan vazgeçti. Ciddi kapora iadeleri başladı. Bu yüzden markalar satış hedeflerinde yeni düzenlemeler yapmak zorunda kaldı” dedi.
MATRAH LİMİTLERİ KAĞIT ÜSTÜNDE KALDI
Yapılan değişikliğin uzun vadede ülke için iyi bir durum olmadığına değinen Yunus Şahsuvaroğlu şunları söyledi: “Satılan araçların yüzde 96’sı 1.6 ve altı motor hacimli. Matrah limitlerinin artması iyi oldu fakat, kâğıt üstünde kaldı. Reele olumlu yönde yansıması olmadı. Yani fiyatlar birkaç marka dışında düşmedi. Artan kur baskısında dolayı bütün markalar en yüksek vergi dilimine doğru sürükleniyor. Eylül ayının başında gelen araç için euronun birim maliyeti 8.70 idi. Şimdi neredeyse 9 lira seviyelerini konuşuyoruz 0.30 birimlik fark var. Bu yeni bir araç için oldukça büyük bir hesap. Kur trendi devam ettiği sürece bütün markalar yüzde 80’lik dilimlere geçiş yapmak zorunda kalacak. Baz modellerde fiyatlar biraz indi. Özellikle B segmenti modellerden bahsediyorum. Ama bayiye gidildiğinde araç yok. Bir nevi müşteriye gel gel dediler. Yine üst donanımlı araçları ÖTV farkıyla sattılar.”
UYGUN MALİYETLİ ELEKTRİKLİ ARAÇ GETİREN KAZANCAK
ÖTV’nin olumlu taraflarına da değinen SSangYong Genel Müdür Yardımcısı Yunus Şahsuvaroğlu “Aslında en güzel yanı şu olacak. Kim yüzde 100 elektrikli aracı uygun maliyetle getirirse, kazanacak. Elektrikli aracın ÖTV’si oldukça uygun. Eğer yüksek rakamlara mal edilmezse rekabetçi olarak satılabilir. Yüzde 80 ÖTV yerine yüzde 3 ila 15 arasında alınan fark, C segmenti elektrikli bir SUV aracı daha ulaşılabilir kılacak. Bizim gibi elektrikli araç getirecek markalar için bu bir fırsat olabilir” dedi.
300 KM MENZİLLİ SSANGYONG SENEYE TÜRKİYE’DE
Gelecek yıl için elektrikli araç planlarının olduğunu ifade eden Yunus Şahsuvaroğlu “SsangYong olarak C-SUV elektrikli bir araç getireceğiz. Bu yüzde 100 elektrikli modelimizin menzili 300 kilometre olacak. Bir sorun çıkmaz ise 2021 yılında aracı Türkiye yollarında görebileceğiz” diye konuştu.
YÜZDE 200 BÜYÜYECEĞİZ
Pandemi döneminde bütün markaların tedarik sorunu yaşadığını söyleyen Yunus Şahsuvaroğlu, limanların çalışmadığını hatırlattı. Buna rağmen büyüme potasında olduklarını anlatan Şahsuvaroğlu “Bankalarda artan kredi oranlarına rağmen biz hâlâ 0 faizli kredi veriyoruz. Bu yüzden bu yıl yüzde 200 büyüyeceğiz. Pandemi döneminde bile bayi açtık hızlı reaksiyon alıyoruz. Türkiye’de 40 noktada varız. İş ortaklarımızla birlikte yaklaşık bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Bu yıl bizim için pazarın ortalamalarından daha iyi bir yıl oldu. Çünkü pazardan daha fazla büyüdük. Binek araçta yüzde 265 büyüdük pazar ise yüzde 64 arttı. Hafif ticaride yüzde 79 toplamda yüzde 150 büyüdük. Hafif ticari araç segmentinde aldığımız büyüme ödülü bu yıl pik yapacağımızın en net göstergesiydi” açıklamasını yaptı.
2 AY TEMAS KURMADAN ARAÇ SATTIK
Kovid-19 salgınının Türkiye’de görülmeden önce Güney Koreli marka olmanın avantajını kullandıklarını aktaran Yunus Şahsuvaroğlu şöyle devam etti: “Biz Asya markası olarak şanslıyız. Merkez pandemiden oldukça etkilendi. Daha Türkiye’ye gelmeden orada çok yoğun yaşandığı için bizim elimizde onların ettiği tecrübe mevcuttu. Bunu bizimle paylaştılar. Bize Asya’dan gelen bilgilerde tüm bayi ve servislerimizde maske 1 numaralı kuralımız oldu. Bunun eğitimini verdik neler yapılması gerektiğini anlattık. Otomotiv sektörü içinde en hızlı önlem alan ve reaksiyon gösteren marka olduk. Her gün personelimizin ateş ölçümü yapıldı. Girişlere bunu yazdık. Ters giden bir durum olma ihtimali üzerine karantina odası yaptık. Müşterilerimize bile karton bardaklarda içecek ikram ettik. Personelin yeme içme ihtiyaçlarını tek kullanımlık ürünlerle karşıladık. 10 Mart’ta virüs çıktı 15 martta virüs önlemlerine başladık. Evden müşteriyi araç sahibi yapmaya başladık. Online olarak aracı gösterdik. Gerek peşin gerekse kredili müşteri hareket etmeden teslimatları gerçekleştirdik. Nisan-Mayıs 2020 satışımızın tamamını temas kurmadan gerçekleştirdik. Normalleşmeyle birlikte yine durmadık aynı salgın önlemlerini almaya devam ettik.”
‘YEDEK PARÇA YOK’ DEMEK YASAK
“Özellikle servis konusunda çok titiziz” diyen Yunus Şahsuvaroğlu “Ufacık bir parça için bile müşterinin ayağına gittik. Hatta şöyle bir örnek verebilirim. 50 liralık bir parça için 600 kilometre yol yaptığımız bile oldu. Aracı satıp kenara çekilmedik. Sattığımız araçlara sonuna kadar yedek parça ve servis desteği sağladık. Müşteriyle sadakati yükseltmiş olduk. Müşterilere problem yaşatmadık. Ne alırken ne de satarken. 2007’den beri geri alım garantisi veriyoruz. Arabanın değeri ne ise o fiyattan alıyoruz. Bizim şirkette bir kural var. Yedek parça yok demek yasak. Sattığımız her araca parça bulma taahhüdü veriyoruz. 24 saatte müşteriye parça temini sağlıyoruz. Verdiğimiz bu hizmet müşteriyi bize bağladı. 40 tane noktamız var. Tüm Türkiye’ye yayıldık. Herkes bize ulaşabilir. Fiyatlar rakiplerimize göre yüzde 15 daha uygun. Bu yüzden talep gördük” açıklamasını yaptı.
‘BİZDE GÜVENLİK BAZ DEĞİL ŞART’
Yılın en hızlı büyüyen ticari markası olduklarını hatırlatan Yunus Şahsuvaroğlu “C-SUV’de Korando EuroNcap testlerinde tek 5 yıldız alan marka. En güvenli aile araçları kategorisinde lider olduk. Bizim baz pakette de full pakette de güvenlik konusunda standart. Tüm Korando modellerimizde bunu standart olarak sunuyoruz. SOS uyarı sistemini acil bir durumda kaza anında otomatik bağlantı gerçekleştiriyor. Tamamen yerli olarak yaptığımız geliştirmelerde Türkiye’den bir operatörle kaza anında 112’yi aranıyor. Müşteri bunları artık görüyor ve seçiyor. Fiyat avantajıyla birlikte Korando’ya sıra yazıyoruz. Kasım’a kadar araç yok. Tüketici için yasarım 2’nci plana geçti. Müşteri artık insan hayatı soruyor. Güvenliğe önem veriyoruz” vurgusunu yaptı.
‘FRANSIZ GETİRDİ SATMADI YERLİLEŞTİRİP SATTIK’
“Biz bu işi ilk kez yapmıyoruz” diyen Yunus Şahsuvaroğlu “Yıllardan beri otomotivciyiz. Türkiye’de bayilik yaptığımız zamanda ilk 3’e markalarımızı sokuyorduk. Biz Ford’a 1998 yılında euro servisi başlattık. O dönemde. Aracı bana teslim etmeden servis masrafını söylüyorduk. Müşteriye bunu baştan söylediniz mi güven duygusu artıyor. İlk masa başı krediyi verdik. Hatta o dönemde araba ürettik diyebiliriz. 98 yıllarında Citroen bayiliği aldık. O yıl 2 bin 500 araç satıldı. Zaten 2 binini biz satmıştık. Kalanını da diğer bayiler. Jumper modeli yeni gelmişti fakat satılmıyordu. Müşteri o dönem tercih etmiyordu bu modeli. Jumper’ı baştan yaptık. Bakanlıktan TİP onayı aldık ve aracı okul servisine çevirdik. Ümrinaye’deki tesisimizde aracı yeniden tasarladık. O dönemde satışlar patladı gitti. Sonrasında Fransız marka sonra bu yolla ilerlemeye başladı. Marka Fransız ama model yerli idi” dedi.
‘BURAYI ISITAMAZSINIZ DEDİLER’
“1998 yılında Ford’a kapalı 10 bin metrekare kapalı alanı olan plaza inşa ettik” diyen Yunus Şahsuvaroğlu şu açıklamalara yer verdi: “Plaza sistemini de böylece Türkiye’de ilk kez biz kurduk. O dönemde Ford’un Avrupa başkan yardımcısı ziyarete geldi. Bize şunu söyledi: “Siz burayı ısıtamazsınız” Biz ise buranın bile yetmeyeceğini söyledik. Ve şu anki koşullarda yeni yeni plazalar inşa edilmeye başlandı. Biz bu girişimi 90’lı yıllarda yaptık.”