Otomobil fiyatlarında matrah artışı etiketlerin 57 bin lira seviyelerine kadar gerilemesine neden oldu. Etiketlerin düştüğünü gören tüketici bayiye koştu fakat eli boş döndü. Zaten stok sorunu yaşayan markalar çip kriziyle istediği kadar aracı alamayınca matrah etkisiz bayi yok sattı. TOKKDER Başkanı Ekici, matrah düzenlemesinin dengeli ve etkili olabilmesi için bu sene başında yapılması gerektiğini söyledi.
ALİ YILDIRIM-İSTANBUL
Otomobilde kur ve yeni model yılı etkisiyle artan fiyatlar her geçen gün tüketiciyi sıfırdan bir adım daha uzaklaştırıyor. Orta sınıfta bile en ucuz otomobil fiyatı 300 bin liraları aştı. Artan fiyat etkisiyle birlikte matrah dilimleri de allak bullak oldu. Fiyatlar yükseldikçe en düşük dilim olan yüzde 45’lik ÖTV’de araç kalmadı. En ucuz otomobilin fiyatı bile 160 bin liraları geçti. Tabloya daha fazla seyirci kalamayan hükumet matrah fiyatlarında artışa gitti. Fakat yapılan bu artış kısıtlı modelleri etkiledi. Alt dilimde 4-5 bin liralık farklar oluşurken, yüzde 80’den yüzde 50’ye otomatik olarak düşen ÖTV oranlarında 50 bin liralık gerileme kaydedildi.
ÇİP KRİZİ NEDENİYLE ZATEN STOKLAR YETERSİZDİ
Etiketler düştü ama pandemi başından beri yaşanan çip krizi nedeniyle alınacak araç bulunamadı. Tüketici hangi bayinin kapısını çaldıysa eli boş çıktı. Gece yarısı kararıyla aniden gelen matrah güncellemesi sonrasında zaten stok sorunu yaşayan markalara barem değişiminin neredeyse hiçbir faydası olmadı. Matrah dilimi indi ama satacak araç gelmedi. Böylece tek kazanan enflasyon oldu. Düzenlenen online toplantıda ÖTV ve çip krizi konularına değinen Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı İnan Ekici, matrah düzenlemesinin dengeli ve etkili olabilmesi için bu sene başında yapılması gerektiğini söyledi. Ekici şöyle devam etti: “Burada en önemlisi kur ve üretim maliyetlerindeki artışlar. Bir miktar gecikti. Yeniden bir artırım için yeniden bir düzenlemeye ihtiyaç var. Asıl değişiklik 80 ile 50 arasındaki grupta. Orada da donanım seviyesine göre bile değişiyor. Çok alt seviyede bir aracı aldığınızda 50 ama donanımlı bir aracı aldığınızda 80’e gidebiliyor. Filo araçları da genelde çok lüks donanım seviyelerine genelde sahip olmuyor. Çip krizi etkisini arttırdı. Bunu artık hissediyoruz.”
‘ÇİP KRİZİNİN ETKİSİNİ İYİCE HİSSETMEYE BAŞLADIK’
İnan Ekici “Her zaman söylüyorum; ÖTV uygulamalarının daha kolay ve daha uzun vadeli, denge odaklı olması gerekli. Yapılan pozitif ama gecikti, çok uğraştık, altı-yedi aydır anlatıyoruz. Bu kadar fiyatlar yükselince orada bir üst bareme atlıyor, dolayısıyla bu da otomotiv ekosistemini negatif etkiliyor. Türkiye için otomotiv üretimi o kadar değerli ki; dünyada rekabetçi olmamız gerekiyor. Bunun için ise çok daha fazla üretmemiz şart, güçlü bir pazara ihtiyaç var” dedi. Küresel çip krizine de değinen Ekici “Küresel çip krizi özellikle son günlerde etkisini artırmaya başladı. Temmuz ayında bunu iyiden iyiye hissettik. Tüm dünyada araç tedarikinde sıkıntılar başladı. Bir şekilde araç alınıyor ama istenilen araç istenilen zaman bulunamıyor. Bu ağırlaştıkça belirli tüketici kitlelerinde de öteleme reaksiyonu yaşanıyor. Temmuzda da aslında bir miktar bunun etkisini gördük” açıklamasını yaptı.
‘KİRA GİDER TAVANI 9 BİN TL OLMALI’
Kiralama sektöründe de düzenleme olması gerektiğine değinen İnan Ekici “Kira gider tavanı 2020’de yaptığımız girişimlerle 2021 yılı için 6 bin TL olarak belirlenmişti. Ancak bu tutar da beklentimiz seviyesinde değildi. Bu nedenle o günden bugüne bu limiti artırmak üzere bakanlıkla temaslarımız devam ediyor. Bizim sektör olarak beklentimiz araç kirası gider tavanı olarak belirlenecek tutarın en azından D segment giriş seviyesindeki bir otomobilin kira tutarını kapsayacak seviyede olmasıdır ki bu da yaklaşık 9 bin TL seviyesidir. Güncel koşullarda artan faiz ve kurdan kaynaklı araç maliyet artışlarından ötürü 6 bin TL’lik araç kira gider tavanı C segment araçlar için dahi yetersiz kalabilmektedir” ifadelerini kullandı.
HEMEN ALAMIYOR HIZLI TESLİMAT YAPAMIYORUZ
Kiralamadaki araç sayısına bakıldığında tablonun daha net okunduğunu anlatan İnan Ekici, araç bulunurluğunun azaldığı dönemlerde sektörün stok taşıma kabiliyetinin de gerilediğini paylaştı. Ekici şöyle devam etti: “Hemen alamıyorsunuz, hızlı teslimat yapamıyorsunuz, aynı zamanda ikinci eldeki araç sayınız azalıyor. 2021 yılının ilk altı ayında 244 bin 400 adet araç parkımızın oldu. Bu dönemde müşterideki araç sayımız 223 bin adet oldu. Bu kapsamda, yılın ikinci çeyreğinde birinci çeyreğe göre kiralamadaki aktif araç sayısı bakımından sadece 2 bin adetlik bir daralma yaşadık. Bu da yüzde 0,9’luk bir daralma demek. 2020 sonuna göre ise müşterideki araç sayısı 8 bin adet geriye gelmiş durumda. O da yüzde 3,4’lük daralmayı ifade ediyor. Kısacası sektörün toplam araç parkına bakıldığında geçen yılın sonuna göre yüzde 7,1 oranında bir daralma görülse de kiradaki araç sayısına bakmak daha sağlıklı verileri verecektir.”