Ana Sayfa Genel Otomotivin geleceği kablosuz şarj teknolojisinde

Otomotivin geleceği kablosuz şarj teknolojisinde

Otomotivin geleceği kablosuz şarj teknolojilerinde. SAE International İcra Kurulu Başkanı David Schutt, 5G teknolojisiyle birlikte bağlantılı araçların çok daha kolay şekilde birbirleriyle iletişim kuracağını vurguladı. David Schutt, elektrikli şarj altyapısının geleceği ile ilgili olarak ise, “Günümüzde elektrikli şarj istasyonları yaygınlaşmaya devam ediyor. Özellikle sunulan hızlı şarj imkanlarıyla elektrikli araçlar hızla şarj oluyor ancak gelecek kablosuz şarjda” dedi.

Otomotivin geleceği kablosuz şarj teknolojisinde. ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC” etkinliği gerçekleştirildi. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP) ile Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından düzenlenen ve Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği’nin (Amerikan Society of Automotive Engineers – SAE International) desteklediği IAEC 2020’nin bu yılki ana teması “Bağlantılı Araçlar ve Akıllı Altyapı” oldu. Bağlantılı ve otonom araçlar ile şarj teknolojileri hakkında önemli mesajların verildiği konferansta; nesnelerin interneti, 5G, veri yönetimi, bağlantılı araçlarda iletişim güvenliği, siber güvenlik, akıllı şehirler ve bağlantılı elektrikli araçlar konularında oturumlar düzenlendi. Bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen IAEC, 4 gün boyunca toplam 28 saat canlı yayınlandı ve yüzlerce ziyaretçiyi ağırladı.

1.3 MİLYON KİŞİ TRAFİK KAZASINDA ÖLÜYOR

Konferans Başkanı Prof. Dr. İrşadi Aksun’un açılış konuşması ile başlayan IAEC 2020’nin ana konuşmacılarından biri SAE International İcra Kurulu Başkanı David Schutt’tu. David Schutt, “Bağlantılı ve otonom araçlarla ilgili tüm bu gelişmelerin temel amacı aslında güvenliği sağlamak. Dünyada her yıl ortalama 1,3 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Trafik kazaları, dünyada ölüm sebepleri arasında 5’inci sırada geliyor. Eğer bir şeyler yapmazsak ölümler, maddi kayıplar ve trafik sıkışıklığı devam edecek. Milyonlarca araç birbirinden habersiz ve bağımsız bir şekilde hareket ediyor. Gelecekte yalnızca insanların değil araçların da birbirinden haberdar olması tüm bu yaşananların önüne geçecektir. Sadece araçları ve sürücüleri değil; bisikletlileri, yayaları, hayvanları ve doğal yaşamı korumak bağlantılı araçlarla mümkün olacaktır. Bu noktada, bağlantılı ve elektrikli araçlara ihtiyacımız var” dedi.

ARAÇLAR İLETİŞİMİ 5G İLE KURACAK

David Schutt, “SAE olarak, öncelikle otonom sürüş seviyelerini belirledik. Şu anda 6 farklı seviye var. 0’dan 5’e kadar olan bu seviyeler dünyadaki ilgili otoritelerce kabul gördü. Örneğin; 2030 yılına kadar Dubai’nin ulaşımının yüzde 25’i 5’inci seviye otonom olacak. Dubai, sadece bir örnek. Şu anda dünyanın farklı birçok noktasında 5’inci seviye otonom nasıl kullanılır ve nasıl yaygınlaşır üzerine çalışmalar yapılıyor” diyerek sözlerini sürdürdü. Konuşmasında 5G teknolojisiyle birlikte bağlantılı araçların çok daha kolay şekilde birbirleriyle iletişim kuracağını da vurgulayan David Schutt, elektrikli şarj altyapısının geleceği ile ilgili olarak ise, “Günümüzde elektrikli şarj istasyonları yaygınlaşmaya devam ediyor. Özellikle sunulan hızlı şarj imkanlarıyla elektrikli araçlar hızla şarj oluyor ancak gelecek kablosuz şarjda” diye konuştu.

ELEKTRİKLİ VE HİBRİT ARAÇLARI DAHA ÇOK GÖRÜYORUZ

CLEPA (Avrupa Otomotiv Tedarikçileri Derneği) Başkanı Thorsten Muschal da IAEC 2020’de yaptığı sunumda, Avrupa’daki mevzuatlar ve akıllı hareketlilikle ilgili güncel gelişmeleri paylaştı. Global pazar trendleriyle ilgili bilgiler de veren CLEPA Başkanı Thorsten Muschal’ın açıklamalarından, “Avrupa’da dizel ve benzinli araçların yoğunluğundan sonra, özellikle son 5 yılda bataryalı ve plug-in hybrid araçları daha çok görmeye başladık. Aynı zamanda, alternatif olarak yakıt hücresiyle çalışan elektrikli araçlar da var. Bu araçların 2030’da pazarın yüzde 5’ini oluşturacağını düşünüyoruz. Bataryayla çalışan araçlara doğrudan geçmeden hibrite geçmek, güzel bir olasılık olarak göze çarpıyor. Bu çözüm, Avrupa pazarında çok kabul gördü. Plug-in hybrid araçlar için Avrupa en büyük pazar. Diğer yandan Çin’de elektrik bataryaya sahip araçlar daha ön planda ve kentlerde kullanılıyor” ifadeleri öne çıktı.

GECİKME OLMAZ HAYATİ ÖNEMİ VAR

Amazon Web Services (AWS) EMEA İş Geliştirme Direktörü Massimo Cavazzini de konferansta yaptığı konuşmada, otomotiv endüstrisini üretimden tedarik kollarına, satıştan müşteri deneyimine kadar bütün bir ekosistem içerisinde ele aldıklarını dile getirdi. Massimo Cavazzini, “Nesnelerin interneti, bulut teknolojisi ve akıllı iletişim otomotivin geleceğinde önemli bir yer ediniyor. Bu açıdan otomotiv sanayiinde gelecekte önemli gelişmeler bekliyoruz. Geldiğimiz noktada artık güçlendirilmiş beceriler söz konusu. Otomotiv ekosisteminde işlenen yüksek miktarlı verileri yönetmek önemli. Çünkü, bulut teknolojisi otomotiv teknolojilerine hızla entegre oluyor. Her geçen gün daha fazla hesaplama ve depolama kapasitesine ihtiyaç var. Yüksek bant genişliği ve gecikme miktarı öne çıkan en önemli parametreler arasında. Hatta gecikme miktarı kabul edilemez ve hayati önem taşıyor. Dünyanın hazırlandığı 5G teknolojisi ise bu bakımdan ihtiyaçları karşılayacak nitelikte” değerlendirmesinde bulundu.

KOVİD-19; NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞINI HATIRLATTI

IAEC 2020’nin katılımcıları arasında TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da vardı. Mobilitenin geleceğine ilişkin kapsamlı bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Hasan Mandal, “Geleceği ortak bir yaratımla ele almak ve bütünsel bir bakışı getirmek için mobiliteye çok önem veriyoruz. Özellikle içerisinden geçtiğimiz Covid-19 dönemi Ar-Ge, nitelikli insan kaynağı ve eğitim tekniklerinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Aynı zamanda, üniversite ve sanayi ortakları için birçok yeni pencere açtı. Daha fazla kapasiteden daha fazla etkiye doğru yönelen bir dünyaya gidiyoruz. Türkiye, geçmiş yıllarda teknolojiyi kullanan bir ülke olma noktasında veya tersine mühendislikle teknoloji üreten bir ülke eğilimindeydi. Şu an ise bilim temelli teknoloji geliştiren, tasarlayan ve üreten bir ülke olma noktasında ilerliyor. Savunma sanayisindeki başarılar, aşılama alanında yapılan çalışmalar bunun en somut güncel örnekleri. Gelecekte ise bu örnekler arasında mutlaka otomotiv teknolojileri de olacaktır” diye konuştu.