Türkiye’ye uzun yıllardır otomotiv tarafında yeni yatırımlar gelmiyor. Ucuz iş gücüne rağmen iki ülke arasında kalan yatırımlarda bile Türkiye çok tercih edilmiyor. Bunun en büyük nedenleri arasında ise iç pazar gösteriliyor. ODD Başkanı Bozkurt “yüksek maliyetli ve uzun soluklu yatırım için cazip bir yatırım fırsatı sunmak gerekiyor. Burada üretilen bir ürünün en az yüzde 15’inin bu piyasada satılabilmesiyle kurulan fabrikanın mevcudiyetinin bir anlamı olacaktır” dedi.
ALİ YILDIRIM
Türkiye’de otomotiv sektörü oldukça dalgalı bir süreçten geçiyor. Tüm dünyada gerçekleşen tedarik krizi karşısında Türkiye’de alım gücünün düşmesi yeni bir otomobil sahibi olmayı her geçen gün daha ileriye taşıyor. Bu süreçte elindeki korumak isteyen hiç kuşkusuz yeni bir otomobille yatırıma devam ediyor. Konu hakkında açıklama yapan ODD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt “Geçtiğimiz yıl yaşanan sıkıntıların devam etmesiyle birlikte enflasyonist bir ortamdan geçiyoruz ve kurların yanı sıra vergi kaynaklı çarpan etkisiyle fiyat istikrarında sıkıntılar sürüyor. Birkaç yıl öncesine göre otomobil fiyatları şaşırtıcı boyuta gelmesine rağmen markadan markaya değişiklik olsa da, yüksek taleple birlikte otomobil alımlarında bekleme süreleriyle karşı karşıyayız. Araç bulunurluğunun artması yönünde birçok çalışma yapıyoruz” dedi.
PAZARI ACİL BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR
Türkiye otomotiv pazarının 1 milyon rakamlarını geçmiş bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Bozkurt şöyle devam etti: “Her şey normal seyrinde gitseydi 1.2 milyonluk bir iç pazarı konuşacakken, 800 binleri konuşuyoruz. Bu iç pazarı büyütme isteğimizi, bazen ‘çok araç satmak istiyorsunuz’ diye yorumluyorlar. Otomotiv bir ağır sanayi yatırımıdır ve geri dönüş süreci uzun solukludur. Bu sebeple yüksek maliyetli ve uzun soluklu yatırım için cazip bir yatırım fırsatı sunmak gerekiyor. Burada üretilen bir ürünün en az yüzde 15’inin bu piyasada satılabilmesiyle kurulan fabrikanın mevcudiyetinin bir anlamı olacaktır. İşte bu yüzden Türkiye’de iç pazarı büyütmemiz önem taşıyor. Türkiye’deki nüfusa ve yaş ortalamasına baktığımız zaman gerçek potansiyelimizin çok gerisinde bir iç pazar konuşuyoruz.”
İLK YARIDA YÜZDE 9’LUK DARALMA
ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce yılın ilk yarısına ilişkin otomobil ve hafif ticari araç pazarını değerlendirdiği sunumunda ‘‘Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %9,3 oranında azalarak 357 bin 904 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları aynı dönemde %10,3 oranında azalarak 278 bin 282 adet, hafif ticari araç pazarı ise %5,6 azalarak 79 bin 622 adet oldu. 2021 yılında otomotiv toplam pazarı 772 bin 722 adetle tamamlanmıştı.’’ İlk 6 ayda pazarın yüzde 89,1’ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 136 bin 297 adet ve yüzde 49’luk payla başı çekerken, B segmenti otomobiller 110 bin 201 adetle yüzde 39,6’lık pay aldı.
DİZEL BİTTİ BENZİNLİ DİKKAT ÇEKTİ
En çok tercih edilen gövde tipi yüzde 39,7 ile SUV otomobiller oldu. SUV otomobilleri, yüzde 36,1 ile sedan, yüzde 22,2 ile H/B otomobiller takip etti. Söz konusu dönemde satılan otomobillerin yüzde 70,4’ünü benzinliler, yüzde 16,9’unu dizeller, yüzde 9,9’unu hibritler, yüzde 1,9’unu otogazlı araçlar oluşturdu. Elektrikli otomobil satış adedi ise 2 bin 263 oldu.