Katılımcıların dünyadaki şiddeti tartıştıkları üç günlük 2015 Dünya Nobel Barış Ödülü Sahipleri Zirvesi Pazar günü sona erdi.
“Sığınmacı Hakları” ve “Dünya Barışı” gibi gündemle oldukça yakından ilişkili konuların tartışıldığı Barselona’daki etkinliğe F. W. de Klerk, Shirin Ebadi, Tawakkol Karman ve Mairead Maguire gibi Nobel barış ödüllü isimler katıldı. Mazda’nın etkinlik sponsoru olduğu zirvenin kapanış töreninde konuşan Mazda Küresel Satış ve Pazarlama Bölümü Genel Müdürü Yasuhiro Ayoma, “Tek başına hiçbir eylem dünyayı daha barışçıl bir hale getiremez. Ancak bunun gibi durumlarda, burada olduğu gibi önemli isimlerin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunmaları ve iletişim kurmaları son derece önemli. Cuma günü Paris’te yaşanan elim olaylar, Nobel Barış ödülü sahiplerinin güçlü sesi ve barış çağrılarına öncekinden daha çok ihtiyacımız olduğunu ortaya koydu,” dedi. Zirvede bir dizi merak uyandırıcı oturum da yer aldı. Örneğin Cuma günü gerçekleştirilen “Özgürlük için sınırların aşılması” panel tartışmasında, BM Sığınmacı Ajansı’ndan (UNHCR) Melissa Fleming ve üç ödül sahibi – de Klerk, Oscar Arias Sanchez ve Betty Williams – geçmişteki tecrübeleri dikkate alarak sığınmacıların ülkelere sundukları fırsatları değerlendirdi. Diğer yandan, Cumartesi günü yapılan “Küresel değişim için adalet” oturumunda David Trimble ve Lech Walesa gibi Nobel ödüllü isimler, daha uzun vadeli ve insan merkezli bir bakış açısı için ekonomik sistem reformu ihtiyacını konuştu. Etkinliğin baş ortağı olarak Mazda, etkinliğe mali yardımda bulundu ve resmi ulaşım için Mazda6, CX-5, CX-3 ve MX-5 modellerinden oluşan bir filo sağladı. Şirket ayrıca “Hakların Savunulmasında Modern Araçlar” isimli bir Gençlik Program çalıştayı düzenledi. Cuma günü öğleden sonra gerçekleştirilen oturuma, çoğunluğu Avrupa, ABD ve çeşitli yerlerde üniversite öğrencisi olan 150’den fazla kişi katıldı. Katılımcılar, Güney Afrika’daki ırkçı ayrım politikasının sonlandırılmasındaki rolü sebebiyle 1993 yılında Nelson Mandela ile birlikte Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen F. W. de Klerk’i dinleme fırsatı buldular. Klerk’in konuşmasının odağında, ülkesinin ırkçılıktan uzak bir demokrasiye geçişinde iletişimin rolü yer aldı. Klerk, “Bu süreç içerisinde, sadece yaptığımız şeylerin değil, aynı zamanda nasıl iletişim kurduğumuzun da yeni ve daha iyi gerçeklikler oluşturmak anlamında büyük öneme sahip olduğunu gördük,” dedi. BBC muhabiri Yalda Hakim ise, yerel bir din adamına muhalif olduğu için Mart ayında linç edilerek öldürülen 27 yaşındaki Afgan vatandaşı Farkhunda Malikzada gibi, çoğu zaman manşetlerde görülmeyen olaylardan bahsetti. Hakim, “Bu, otoriteye karşı çıkan ve toplumundaki din bilginlerinin öfkesiyle karşılaşan genç bir insanı örnekleyen bir durumdur,” dedi ve daha sonra yüzlerce kadının Malikazada’nın ölümünü protesto etmek için sosyal medya üzerinden örgütlenerek sokağa çıktıklarını ekledi. Euronews sunucusu Chris Burns yardımsever girişimlerin tanıtılmasında medyanın rolünü tartıştıktan sonra, katılımcılara üçüncü kez düzenlenen “Mazda Make Things Better” Ödülü başvurularını hazırlama ve sunmaları için zaman verildi. Jüri, Ocak ayında 50 civarındaki başvuru arasından finalistleri belirleyecek ve kazanan ilkbaharda açıklanacak. Hiroşima merkezli bir şirket olan Mazda’nın zorluklara meydan okuyan ruhunu yansıtan yarışmada 10,000€ değerinde para ödülü, dünyada olumlu değişiklikler yapmak adına modern araçları en iyi kullanan projeye verilecek. Mazda Motor Avrupa Başkanı ve CEO’su Jeff Guyton, “Liderliğin öğrenilmesi gerek ve bunu öğretecek en uygun kişilerin de statükoya karşı çıkma anlamında başarılı birer geçmişe sahip Nobel ödülü sahipleri olduğunu düşünüyorum. Bu gençleri harekete geçmeye davet ederek yeni bir lider neslin yetişmesine katkıda bulunduğumuz için mutluyum,” dedi.