Belki de Türkiye’nin en genç otomotiv markalarından olan Güney Koreli üretici SsangYong, Avrupa’da tekrar harekete geçiyor. Tivoli modeliyle adından oldukça söz ettirmeyi başaran marka, dizel otomatik versiyonuyla bu ay ki test konuklarımız arasında yer alıyor
Ülkemizin en genç otomotiv markalarından biri olan Güney Koreli üretici SsangYong, en yeni modeli olan Tivoli’yle adeta harekete geçiyor. Özellikle son zamanların vazgeçilmez pazarı olan crossover segmentine yeni bir soluk getirmeye hazırlanan Tivoli, 4×2 ve 4×4 seçenekleriyle sunuluyor. Konuğumuz olan Tivoli’ye tasarım açısından bakacak olursak, daha çok köşeli bir tasarım yapısına sahip olduğunu görüyoruz. LED’li gündüz farları, sportif ön tampon ve ızgara cesur bir görünüm vaat ediyor. Çekik far grupları yan kısımlara kadar taşarken, şişkin çamurluklar aracı daha kaslı göstermiş. Aracın yan kısmına baktığımızda küt bir tasarım anlayışının burada da devam ettiğini görüyoruz. Bu keskin çizgiler Tivoli’nin daha büyük bir araç gibi gözükmesini sağlıyor. Bu da model için rakiplerine göre büyük bir avantaj. Arka kısımda dik konumda yerleştirilen stop grupları, ön farlarda olduğu gibi çekik bir tasarım anlayışına sahip. Tam orta kısımda yer alan marka logosu ve hemen altında yazan Tivoli yazısı, yeni bir araç olduğunu gösteriyor. Aracın boyutlarına bakacak olursak uzunluğu 4.20 metre, genişliği 1.79 metre iken aracın yerden yüksekliği de 1.60 metre olarak kayıtlara geçmiş.
RENKLİ İÇ HACİM
Misafirimiz olan Tivoli’nin iç mekanına girdiğimizde, oldukça renkli bir alanla karşılaşıyoruz. Üç farklı renk kombinasyonuyla karşımıza çıkan Tivoli, bizde kırmızı paket adı verilen versiyonuyla konuk oldu. Ön konsoldan koltuklara varana kadar siyah ve kırmızı rengin tercih edildiği araç, sürüş anında bile dışarıdakilerin dikkatini çekiyor. Versiyonuna göre ısıtmalı ve soğutmalı koltuklardan da anlaşılacağı gibi Tivoli, daha çok konfora düşkün bir araç. Deri direksiyon simidi ısıtma özelliğine de sahip ve üzerinde yer alan kısa yol tuşları oldukça anlaşılır. Özellikle gösterge panelindeki 6 farklı renk kombinasyonu aracı daha eğlenceli bir hale getiriyor. Orta konsolda yer alan 7 inçlik dokunmatik ekranın dokunmatik algısı fena değil. Bu sisteme akıllı telefon entegre etmek oldukça basit. Koltukların oturma pozisyonu başarılı ve özellikle arka kısımda baş ve diz mesafesi konusunda bir problem yok. Hemen hız ve devir göstergelerinin ortasında yer alan yol bilgisayarı kolay ve anlaşılır nitelikte. Tivoli’de 3 farklı sürüş moduda mevcut. Sürücünün spor, konfor ve normal olmak üzere 3 farklı direksiyon hassasiyeti de belirlemesi mümkün.
3 FARKLI SÜRÜŞ MODU
Tivoli’nin kalbinde 1.6 litrelik benzinli ve dizel motor seçenekleri yer alıyor. İsteğe göre iki ünitenin de otomatik ve 4×4 seçeneği mevcut. Bizim test konuğumuz olan Tivoli modelinde ise 1.6 litrelik dizel üniteye yer verilmiş. Öncelikle 6 ileri şanzıman ile kombine edilen araç, az yaksın otomatik olsun olgusuna kesinlikle uyuyor. Fabrika verisi olarak 100 kilometrede ortalama 5.5 litrelik tüketim gerçekleştiren Tivoli, bizim sürüşümüz boyunca 6 litre seviyelerinde seyretti. Trafiğin daha sakin olduğu zamanlarda bu tüketimin fabrika verilerine inmesi oldukça kolay gibi. Bu da demek oluyor ki araç, 47 litrelik yakıt deposuyla ortalamada 855 kilometre yol kat edebiliyor. 3400 devirden itibaren 115 beygir güç sunan aracın maksimum torkuda 1500 devirden itibaren 300 Nm. 0’dan 100 kilometre hıza 12 saniyenin altında ulaşan araç, maksimum 172 kilometre hız yapıyor. Yol tutuş konusunda da beğenimizi kazanan model, orta sertlikte bir süspansiyon sistemine sahip. Aracın sınırlarını zorladığınızda ESP ilk tepkisini koyuyor. Tivoli’de 3 farklı sürüş imkânı da sunuyor. Eco adından anlaşılacağı gibi daha ekonomik bir sürüş imkânı sunarken, Power daha performanslı Winter ise yağışlı zamanlarda tercih ediliyor.
ALİ YILDIRIM