Otomobil ve hafif ticari araç satışları yılın ilk 7 ayında iyi bir performans sergiledi.
Bunun en büyük nedenlerinden biri ertelenen talep, bulunurluk sorunu ve yokluk fırsatının da etkisiyle sıfır aracın bile tam bir yatırım modeline dönüşmesi. Otomobil bir yatırım aracı mıdır peki? Değildir buna ayrı bir parantez açılır.
7’nci ayla birlikte pazarda bir düşüş gerçekleşmeye başladı.
90 bin adetlerin altına indi fakat yeniden bir toparlama başladı.
Bu düşüşün en büyük nedenlerinden biri de araç bulunurluğunun artması aynı zamanda Türkiye ekonomisinde yeniden yüksek faiz dönemine adım adım geçilmesi. Bugün eldeki nakit gerçek ihtiyaç sahipleri dışında otomobile ya da genel konuşalım araçlara yatırılmak istenmiyor. Mevduat faizlerinin iyi bir getiriye neden olması yatırımcı fırsatçılarını açıkçası faize yönlendirdi.
Satışların düştüğünü gören birçok marka bu sefer kampanya bombardımanına başladı. Fakat pazarın yükselmesindeki tek neden de bu değil tabi ki Türkiye pazarına yeni giren markalar. Eylül ayında yeniden 100 bin seviyesine yaklaşan toplam pazar böylece Kasım ayında kendi rekorunu yeniden kırmış oldu. Dediğim gibi buradaki en önemli etkenlerden biri pazara yeni giren özellikle Çinli markalar. Sadece otomobil pazarına baktığımızda 841 adetlik satışın yanında 11 ayda ODMD’ye kayıtlı Çin menşeili markaların toplam satışı da 50 bini geçti. Böylece sadece otomobil pazarından Çinli üreticiler yüzde 6 pay almış oldu. Hatta Türkiye’de pazarında da kendi aralarında rekabet çoktan başladı. 2024 ile birlikte şu an Türkiye’de 7 markanın yer aldığı pazara yeni markalar da dahil olunca sayıları bir elin parmaklarını geçecek.
Ve pazar yıl sonuna gelmemizle birlikte tarihinde ilk kez 1 milyon barajını şimdiden aştı. Bizim tahminlerimize göre toplam pazarın 2023 yılında 1.2 milyon adetlere ulaşması.
Peki, 2024 yılında ne olacak?
2024 yılında ekonomi yönetiminin de defalarca bahsettiği üzere faizler artmaya devam edecek. Ki keza şu an bile satışların yüzde 80’inden fazlası nakit parayla dönüyor. Artan faizlerle birlikte borç paraya ulaşamayan tüketici finansman modeliyle sıfır araç sahibi olmayacak. Böylece satışlar da sert düşüşler gerçekleşecek. Markaların güçlü kampanyaları da pazarı anca bir süre domine edecek. Böylece işin açıkçası sektör 2023’ü satış tarafında mumla arayacak. Tabi Türkiye’nin dinamikleri oldukça farklı yeni sene bize neler getirecek bilemeyiz ama eğer bugünkü şartlarda devam edersek ve faiz tarafında artış kararı sürerse ki sıkı bir para politikası için bu şart dövizde ufak oynamalar bile olursa toplam pazarın 700 bin adetler seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz. Bu da yüzde 35’in üzerinde bir daralmaya işaret ediyor.