Ana Sayfa Genel Satılan her araç bir altın gibi kıymetlenmeli

Satılan her araç bir altın gibi kıymetlenmeli

Berk Çağdaş

Satılan her bir aracın altın gibi kıymetlenmesi gerektiğini söyleyen MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, bu pazarı bir menkul kıymet haline getirmeyi hedeflediklerini belirtti. Çağdaş, “Bugün bir altın alırsınız altının bir değeri vardır. Gidersiniz herhangi bir yerde herhangi bir zamanda oranın alış fiyatına göre bozdurabilirsiniz. İkinci elde araçlarımızı bu hale getirmek istiyoruz” dedi.

ALİ YILDIRIM-BARSELONA

Türkiye’de ikinci el araç pazarı hızla büyümeye devam ediyor. Bunun en büyük nedenleri arasında artan fiyatlar ve sıfır araca ulaşmadaki zorluklar olduğu görülürken, diğer taraftan da mobilite ihtiyacı ağır basıyor. Bu alana oldukça önem verdiklerini anlatan MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş Renault Austral’in Barselona’da gerçekleşen Avrupa lansmanında konu hakkında konuştu. “Bizim için çok önemli” diyen Çağdaş, “İkinci el altyapısı, markanın algısı, kalite imajı için çok önemli. Orası özel yatırım yaptığımız bir alan. Biz ikinci elde Renew olarak markalaştık. Sattığımız ürünü bir menkul kıymet haline getirebildiğimiz ölçüde ikinci elde başarılı oluruz ve bir menkul kıymet gibi alınıp satılma noktasına gelen bir araç güvenilir bir araçtır. Yani bugün bir altın alırsınız altının bir değeri vardır. Gidersiniz herhangi bir yerde herhangi bir zamanda oranın alış fiyatına göre bozdurabilirsiniz. İkinci elde araçlarımızı bu hale getirmek istiyoruz” diye konuştu.

Kredi yok denecek kadar az

Pazarın rekor kırmasının yanında perakende tarafının zayıf gittiğini söyleyen Berk Çağdaş, kredilere de değindi. Çağdaş, perakende de yaşanan zayıf talebin birinci nedenleri arasında kredi olduğunu ifade ederek, “Çünkü kredi yok. Perakende satışı arttırmanın yolu kredi vermektir. Bu sefer ne oluyor? Araç alamayan insanlar ikinci ele yöneliyor. Bir taraftan üretim devam ediyor ve stoklar artıyor. Bu şartlarda basınç gittikçe artıyor. Sonrasında çok aşırı tuhaf fiyat indirimleri ortaya çıkıyor. Bu bütün sektöre zarar veriyor.”

Fiyatlar enflasyon kadar atmadı

Piyasalara bakıldığında kurun arttığını söyleyen Berk Çağdaş, “Dünyada da üretim faktörlerine bağlı olarak bir enflasyon var. Türkiye’ye araç ithal ederken veya Türkiye’de üretim yaparken karşılaştığımız maliyetlerdeki artışı yani üreticinin yansıtmaya çalıştığı artışları biz fiyatlarımıza çok aynen yansıtamıyoruz. Satılması gereken, olması gereken fiyat seviyelerinin hala aslında altında bu enflasyona göre. Bizim fiyat artışlarımız enflasyonun altında gidiyor. Bizde bunu bir anlamda fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyoruz” dedi.

Pazarı satışlar değil yeni markalar büyütüyor

“Bu yıl 1 milyon adedin altını beklemiyoruz” diyen Berk Çağdaş, “Fakat pazar dikey olarak büyümüyor. Pazar yatay olarak büyüyor. Yatay olarak pazarın büyüklüğü ne demek? Payda büyüyor demek. Yani marka sayısı artıyor. Ama markalar pazar kaybı yaşıyor. İki sene önce 48 marka varken yüzde 15-16 pazar vardı. Bugün 60 markayı geçmiş durumda ve pazar payı yüzde 13. Her bir marka, ürününü satmak için agresif bir fiyat stratejisiyle piyasaya giriyor. Çin markaları özellikle, sübvansiyon yapıyor. Bu yüzden satışlarımız düşebiliyor. Pazarlıklarımız azalabiliyor. Aslında aynı adet aracı satıyoruz ama payda büyüdüğü için pazar payımız azalıyor” dedi.

Rekabet iyi bir şey

Son dönemde artan Çinli baskısından rahatsızlık duymadıklarını anlatan Berk Çağdaş, “Çinli markalardan niye rahatsızlık olsun olmaz yeter ki doğru ve hakkaniyetli rekabet olsun. Yani yoksa isteyen istediği malı getirip satsın Türkiye’de. Verilen teşvikler anlamında bir haksız rekabet olduğunu düşünüyoruz. Mesela ÖTV teşviği. Türkiye’de üretim yapan başka markalar da var. Onlar böyle bir teşvikle karşılaşmıyor mesela. Biz mesela hibrit motoru üzerine koyduğumuz halde hibritte aynı teşvik biz alamadık. Dolayısıyla istediğimiz araç adetlerini satamadık. Motoru da kendimiz yapıyoruz burada” açıklamasında bulundu.