Otomotiv sektöründe gelişen teknoloji hem avantaj hem de dezavantaj oluşturuyor. İçten yanmalı modellerden elektrikli otomobillere geçiş, üretimde iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Denner “Dizel motorlardaki enjektör sistemi için motor başına 10 kişi çalıştırıyor. Benzinli motorlarda bu iş için üç kişi gerekiyor. Elektrikli otomobillerde ise bu iş sadece bir kişi ile hallediliyor” dedi.
Otomotiv sektörü bütün dünya ülkeleri için oldukça önemli bir sanayi kolu. Fakat elektrikli arabalar ın üretimiyle gelişen teknolojiyle birlikte sektörü büyük bir istihdam boşluğu bekliyor. Türkiye de otomotiv üretimi konusunda özellikle Avrupa için kritik bir konuma sahip. Tabi bu gelişimden en çok etkilenecek olan ülke ise Almanya. Dünya çapında en büyük beş otomotiv yan sanayi kuruluşundan üçü Almanya’da bulunuyor. Sektörde yaşanan konvansiyonel, içten yanmalı otomobil motorlarından elektrikli motorlara geçiş süreci ise firmaları başa çıkmaları gereken önemli sorunlarla karşı karşıya bırakıyor.
İŞTEN ÇIKARMALAR ÇOĞALACAK
DW Türkçe’de yer alan habere göre, Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri gibi önemli pazarlarda yaşanan sıkıntılar ve yapısal problemler de sorunu daha da derinleştiren etkenler arasında bulunuyor. Dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinin sektör temsilcileri durumun farkında. Bu yüzden problemin oldukça büyük olduğunu düşünüyorlar. İçten yanmalı motorların popülerliğini yitirmesiyle birlikte ve üretimin elektrikli arabalar a kaymasıyla beraber işten çıkarmaların çoğalacağını düşünüyor. Hatta bu değişim üretim merkezlerini başka yerlere taşıma ve hatta fabrikaları tamamen kapatma gibi konuları da gündeme getiriyor.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİL ÜRETİMİ İÇİN 1 KİŞİ YETİYOR
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Volkmar Denner, kısa bir süre önce verdiği röportajda “Dizel motorlardaki enjektör sistemi için motor başına 10 kişi çalıştırıyor. Benzinli motorlarda bu iş için üç kişi gerekiyor. Elektrikli otomobillerde ise bu iş sadece bir kişi ile hallediliyor. Kısacası elektrikli arabalar ın yaygınlaşması ile işten çıkarmalar zorunlu olacak” dedi. Stuttgart merkezli şirketin dünya çapında 410 binden fazla çalışanı var. Almanya’daki 50 bin personelden 15 bini sadece dizel motorlarla ilgili birimlerde görevli. Dünyanın en büyük otomotiv yan sanayi üreticisi olan Bosch makine üretimi alanında da faal olan bir şirket.
YIKICI BİR DEĞİŞİM SÜRECİ BAŞLIYOR
Merkezi Hannover’de bulunan ve otomotiv alanında köklü bir geçmişe sahip olan Continental de sektörün içinde bulunduğu olumsuz dönemden etkilenen kuruluşlardan biri. Continental Yönetim Kurulu Başkanı Elmar Degenhart, sektörün dramatik bir şekilde süratlenen, kökten ve yer yer yıkıcı bir değişim sürecinin içinde olduğunu dile getiriyor. Giderlerin azaltılması gerektiğini vurgulayan Degenhart, bunun için şu an şirket bünyesinde çalışan 245 bin kişiden kaçının işten çıkarılacağını, sendika ile görüştükten sonra karara bağlayacaklarını bildirdi. Degenhart, borsadaki değeri son dönemde gittikçe düşen Continental için, firmanın bazı birimlerinin satılmasının da gündemde olduğunu ifade etti. Otomobil lastiği alanında da bir dünya markası olan şirket için bu ürün, firmayı sağladığı kazançla ayakta tutan temel sütunlardan biri.
ESNEK ÇALIŞMA SAATLERİNE GEÇİLMEK PLANLANIYOR
Şanzıman ve farklı otomobil parçaları üreten Friedrichshafen merkezli ZF ise çok farklı alanlarda üretim yapmasına rağmen sektörün içinde bulunduğu durumdan etkilenen markalar arasında. ZF yönetimi son olarak yıl sonu ciro beklentisini 37 milyar eurodan 36 milyar euroya çekti. 2019’un ilk yarısında elde edilen kâr, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yarı yarıya azalmış durumda. Şirketin yöneticisi Wolf-Henning Scheider firma olarak beklentilerinin çok gerisinde kaldıklarını belirtti. Çin’deki üretim merkezlerinde personel sayısını azaltan şirket şu an için Almanya’da böyle bir yola başvurmayı düşünmüyor. Ancak esnek çalışma saatlerine geçmek ZF’nin değerlendirmeye aldığı seçeneklerden biri. Mahle, Schaeffler, Brose ve Leoni gibi Almanya’daki diğer otomotiv yan sanayi firmaları da benzer sıkıntılar yaşıyor. Bunlardan bazıları süreci, istihdamı azaltarak atlatmayı planlarken, Leoni örneğinde olduğu gibi bazıları için kapatılacağı söylentileri dolaşıyor.
TÜRKİYE GELECEK İÇİN ÖNLEM ALMALI
Daha önceki açıklamalarında elektrikli otomobiller için geleceğe hazırlık yapılması gerektiğini söyleyen Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, 430’u aşkın üyesi bulunan TAYSAD’ın yaklaşık 25 milyar dolar iç hacim, 11 milyar dolar ihracat ve 200 binin üzerinde istihdamla ekonomiye önemli katkılarda bulunduğunu vurguladı. Dünyada yan sanayi pazarının 2030 yılına kadar yüzde 3 büyüme göstererek 1.3 trilyon dolara ulaşacağına dikkat çeken Kanca, “Bu alanda Çin’in yüzde 8 büyüme ile zirvede yer alması beklenmektedir. Büyük bir bakım ve onarım ve yedek parça potansiyelini barındırmakta olan ülkemiz ise, tedarik sanayisi alanındaki güçlü yapısıyla otomotiv endüstrisinin geleceğine ayak uydurmalıdır” dedi.