Dünya hızlı bir elektrikli dönüşümün içinde. Bu değişimden en çok otomotiv sektörü etkileniyor. Elektrikli araçlar her geçen gün hayatımıza daha fazla adapte olurken, Türkiye’de de çeşitlilik artıyor. ‘Elektrikli Araçlar Günü’ için geleceği paylaşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan “Elektrifikasyon için ‘önümüzdeki süreç’ demek geçersiz. Elektrifikasyon süreci artık evlerimizin içinde” dedi.
Dünya büyük bir değişimin içinde. Hiç kuşkusuz otomotiv de bundan en büyük etkilenen sektörlerinden biri. Elektrikli dönüşüm otomotivde beklenenden hızlı bir şekilde hayatımıza adapte olurken Türkiye’de çeşitlilik ‘tam şarj’ artıyor. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ‘Elektrikli Araçlar Günü’ için geleceği paylaştı. TOSB’un (Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) ev sahipliğinde yapılan ve alanında uzman çok sayıda ismin yer aldığı etkinlikte; otomotiv sektöründeki dönüşümün tedarik sanayisini çevreleyen başlıkları paylaşıldı.
ELEKTRİFİKASYON ARTIK EVİMİZİN İÇİNDE
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan, elektrifikasyon sürecinin Türk otomotiv sanayisinin gündeminde en üst sıralarda yer aldığını vurguladı. Ercan “Ar-Ge çalışma gruplarımız, yeniden yapılandırdığımız Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ve Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ile ortak platformumuz olan Otomotiv Teknoloji Platformu var. Çalışma gruplarımızla bu sürecin teknik altyapısını beslemeye gayret ediyoruz. Üyelerimizi de bu çalışma gruplarına katılmaya davet ediyoruz” diye konuştu. “Elektrifikasyon için ‘önümüzdeki süreç’ demek geçersiz. Elektrifikasyon süreci artık evlerimizin içinde” açıklamasını yapan Ercan, TAYSAD üyelerine seslenerek “İçinde bulunduğumuz sürece yakın durmak adına bu çalışma ve faaliyetlere katılmanızın hem firmalarınız hem sektörümüz hem de ülkemiz adına büyük yararı bulunuyor” ifadelerini kullandı.
EVDE ŞARJ ARTIK DAHA KRİTİK
Dünya genelinde yapılan araştırmalara göre elektrikli araçların ağırlıklı olarak ev ve iş yerlerinde şarj edildiğini anlatan Arsan Danışmanlık kurucu ortağı Yalçın Arsan “Bu konuda Türkiye’de yapılan bir çalışma yok ama bence ülkemizde elektrikli araçların yüzde 80’i evde ya da iş yerinde şarj ediliyor” dedi. Elektrikli araçlar konusunda sektörün üretim, Ar-Ge, planlama çalışmalarıyla birlikte devletin ciddi regülasyonları bazında genişleyen bir ekonominin oluştuğunu aktaran Arsan, “Bir üretici olarak, evde şarjın kritik öneme sahip olduğunu anlarsak, önümüze yepyeni bir perspektif açılabilir, Ar-Ge ve üretim yetkinliklerimizi kullanabileceğimiz yeni alanlar bulabiliriz” diye konuştu.
‘ARABANIZDAN GELEN ENERJİ EVİNİZİ AYDINLATACAK’
Dünya genelindeki 7-8 milyon adetlik elektrikli araç sayısının beş yıl sonra 50-60 milyon adetlere ulaşabileceğini, bu durumun evde ya da işyerinde şarjın stratejik önemini desteklediğini söyleyen Yalçın Arsan “Enerji ihtiyacının zirve yaptığı 20:00-22:30 saatleri arasında aracımızı şarj etmek yerine bu enerjiyi şebekeye geri verebilsek ne olur? Elektrikli araçların birer mikro seviyede enerji santrallerine dönüşebileceğine yönelik senaryolar konuşuluyor. Eğer şebekeniz müsaitse ve otomobiliniz şarja bağlıysa, akşam saatlerinde arabanızdan gelen enerji kullanılarak evinizin ışıkları yanacak. Dolayısıyla belki de elektrikli araçlarımızın depoladığı enerjiyi kendi ihtiyacımız için kullanma potansiyelimiz var. Aynı durum sanayi üretiminin zirve yaptığı saatler için de geçerli. Konuya bu perspektiften bakarsak, şarj operasyonun ağırlıklı olarak evde, işyerlerinde gerçekleştiğinin farkına varırsak, bu oyunun paydaşlarının kimler olduğunu görürsek, bambaşka imkanlar ve fırsatlarla dolu bir resimle karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. Öyle bir dönüşüm içerisindeyiz ki ancak bunun ölçeğini, içeriğini ve kapsamını doğru anlarsak gereken adımları atabiliriz” dedi.