Türkiye’de son birkaç yılda elektrikli otomobil satışlarında patlama yaşandı. Bunun en büyük nedenleri arasında artan model sayısı başı çekerken, yüzde 10’luk ÖTV dilimi nedeniyle başlangıç fiyatlarının oldukça ucuz kalması oldu. 3-4 sene önce elektrikli araç sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, bugün sayıları oldukça arttı.
ALİ YILDIRIM
Türkiye’de son birkaç yılda elektrikli otomobil satışlarında patlama yaşandı. Bunun en büyük nedenleri arasında artan model sayısı başı çekerken, yüzde 10’luk ÖTV dilimi nedeniyle başlangıç fiyatlarının oldukça ucuz kalması oldu. 3-4 sene önce elektrikli araç sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, bugün sayıları oldukça arttı. 2020 yılında Türkiye’de sadece 7 elektrikli otomobil modeli satışa sunuluyordu. Bugün ise bu model sayısı neredeyse 35 adede yaklaştı. Satış grafikleri de aynı oranla değişim kaydetti.
GEÇEN YIL 7 BİNE YAKIN
ELEKTRİKLİ ARAÇ SATILDI
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, 2020 yılında Türkiye’de sadece 220 adet elektrikli araç satışı gerçekleşti. Gelinen 3 yılda yani 2023 yılı sonunda yüzde 100 elektrikli araç satışları 6 bin 942 adede çıktı. Bu 3 senelik süreçte elektrikli otomobil satışları yüzde 3 bin arttı. 2023 sonuna gelindiğinde de artık çift haneler görüldü. 65 bin 512 adet elektrikli otomobilin satıldığı yıl büyüme bir önceki yıla göre, yüzde 850’ye yaklaştı. Sadece 2023 Aralık ayında büyüme yüzde 1000’i geçmiş. Bir önceki yılın aynı ayında bin 20 adet elektrikli araç satılırken, Aralık 2023’te 11 bin 289 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.
YÜZDE 10 ÖTV DİLİMİNDE
YER ALAN MODELLERE İLGİ VAR
Yeni yılla birlikte bu büyüme aylık bazda da sürdü. Ocak 2024’te toplamda 3 bin 542 adet elektrikli otomobil yola çıktı. Geçen yılın aynı ayında bu adet sadece 707’de kalmıştı. İlk ayda büyüme geçen yıla göre yüzde 270 oldu. Bu tabloya bakıldığında artık elektrikli otomobillere olan talebin gittikçe arttığı görülüyor. Özellikle yüzde 10 özel tüketim vergisi (ÖTV) bareminde kalan modellere ilgi gittikçe yükseliyor.
MATRAH GEÇEN YIL ARTMIŞTI
Elektrikli otomobillerde yüzde 10’luk matrah dilimine giren versiyonların sınırı arttırıldı. Geçen yılın kasım ayında artan matrah dilimi sayesinde bu seviyede bulunan elektrikli araçlara 300 bin liralık bir marj daha açıldı. O süreçte 1.6 milyon lira seviyesinden yola çıkan birçok elektrikli otomobilin 1.9 milyon liraya yolculuğu da böylece başladı. Kasım ayından bu yana bazı modellerde zam oranı yüzde 15 seviyesinde oldu. Böylece 1.8-1.9 milyon seviyesine kadar yükselen modellerin ÖTV’si de yüzde 10 seviyesinde kaldı. Kısa bir süre önce yapılan değişiklikle matrah artışının genele yayılması beklenirken sadece elektrikli otomobillere yansıtıldı. O da sadece yüzde 10’luk dilime. Bu dilimde yer alan birçok model etiket fiyatlarını 1 milyon 650 bin lira sınırında tutuyordu.
EN UCUZU 885 BİN LİRA
Bugün Türkiye pazarına baktığımızda en ucuz elektrikli otomobilin fiyatı 885 bin lira ile Dacia Spring (310 km menzil).
Onu 899 bin lirayla Leapmotor T03 (417 km) takip ediyor.
İlk 3’e giren modellerden biri de Opel Corsa-e. 1 milyon 313 bin liralık fiyat etiketiyle dikkat çeken aracın menzili de 350 km.
1 milyon 425 bin liralık fiyatla Fiat 500e.
1 milyon 432 bin lira fiyatıyla Togg T10X de etiket sıralamasında ilk 5’e giren modellerden.
1.5 milyon liranın üzerinde çıktığımızda Citroen e-C4, Opel Mokka-e, Nieve Zoom geliyor.
1.6 milyon liralık sınırda da Hozon Neta U, Hyundai İoniq 6 Advence ve Jeep Avanger var. 885 bin liradan başlayan elektrikli araç fiyatları marka modele göre, 15 milyon liraya kadar çıkıyor.
EVDEN ŞARJ KM BAŞINA 45 KURUŞ
HIZLI ŞARJ NEREDEYSE 2 LİRA
Akaryakıt fiyatlarına her geçen gün yeni bir zam furyası geliyor. Böylece kilometre maliyetlerinde de sert artışlar gerçekleşiyor. Bugün 100 kilometrede ortalama 7 litre yakıt tüketimi gerçekleştiren bir otomobilin yakıt maliyeti 290 lira. Yani kilometre maliyeti neredeyse 3 liralara yaklaşıyor. Elektrikli otomobillerde ise durum biraz daha farklı. Özellikle evden normal prizden şarj edildiğinde veya bir wallbox duvar ünitesiyle maliyetler çok çok düşük. Ortalama 60 kwh bataryayı yüzde 100 şarj ettiğinizde yaklaşık 400 kilometre seviyelerine ulaşılıyor. Bunun maliyeti de normal ev elektriğinin bir üst kademede olduğunu düşünürsek 180 lira. Kilometre başına maliyet 45 kuruş seviyelerine kadar düşüyor. Hızlı şarj noktalarında da durum biraz daha farklı. 22 kw bir istasyonda AC dediğimiz toplam maliyet 426 lira. Burada da kilometre başına maliyet 93 kuruşa kadar çıkıyor. Eğer yüksek hızlı bir istasyondaysanız 180 kw mesela burada maliyet oldukça yüksek. DC’de hızlı şarj özelliğini de kullanmış oluyorsunuz. Toplam maliyet 540 lira olurken, kilometre başına 1 lira 35 kuruş tüketilmiş oluyor. Fakat buna rağmen benzinli araçlardan yüzde 50 daha ucuza dolum yapılıyor.